KILIKIA  – Alevi (Arevi) kurumlarının Maraş Katliamı’nın 39. yıldönümü dolayısıyla yapacakları anma ve etkinliklerin Maraş Valiliği tarafından yasaklanmasına Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Muhittin Yıldız ve Hacı Bektaşı Veli Anadolu Kültür Vakfı  (HBVAKV) Başkanı Tuncer Baş tepki gösterdi. Yıldız ve Baş, “Tüm yasaklara rağmen Alevi kurumları olarak Maraş Yörükselim’de anmamızı yapacağız” dediler. 

ABF Genel Başkanı Muhittin Yıldız ve HBVAKV Genel Başkanı Tuncer Baş Alevi kurumlarının Maraş Katliamı’nın 39. yıldönümü dolayısıyla yapacakları anma ve etkinliklerin Maraş Valiliği tarafından yasaklanmasına ilişkin Pir Haber Ajansı’na konuştular.

ABF Genel Başkanı Muhittin Yıldız, “Bu yıllardan beri süre gelen bir durum. Zaten 15 Temmuz darbe girişimi gerekçe gösterilerek tüm özgürlükler askıya alınmış durumda. Dolayısıyla OHAL’den dolayı koydukları tüm yasaklanmalara rağmen biz Alevi kurumları olarak Maraş’a gideceğiz” dedi.

“TÜM ALEVİ (AREVI) KURUMLARI OLARAK ORADA OLACAĞIZ”

Maraş Valiliği ile de telefonda görüştüğünü belirten Yıldız, valiliğe “Siz izin vermeseniz de bizler Maraş’a gireceğiz. Onlar da ‘OHAL’den dolayı böyle bir şeye izin veremeyeceklerini’ söylediler. Ancak biz de aynı şekilde tavrımızı koyduk. Nasıl ki 17 Eylül’de tüm yasaklara rağmen Kartal mitingini yaptıysak, aynı şekilde Maraş Yörük Selim Mahallesinde de tüm Alevi kurumları olarak gidip anmamızı yapacağız. Devlet bu ayıbı ile yüzleşmedikçe biz her zaman bu hakkımızı arayacağız” şeklinde konuştu.

“MARAŞ KATLİAMI’NI BİZLERE UNUTTURMAYA ÇALIŞIYORLAR” 

Maraş Katliamı’nı unutturmaya çalıştıklarına dikkat çeken ABF Genel Başkanı Muhittin yıldız şunları kaydetti:

“Onlar bizlere bunu unutturmaya çalışıyor ama bizler Maraş’ta yaşanan katliamı, soykırımı unutmayacağız. Bugün Maraş Katliamı’nı unutanlar aslını inkar edenlerdir. Devlet bu utançla yüzleşmedikçe, özür dilemedikçe ve kendi güçleri ile yaptıkları bu katliamı gün ışığına çıkarmadıkları sürece Maraş Yörükselim Mahallesindeki anmalarımız devam edecektir.”

“DÖNEMİN RUHUNA UYGUN BİR AÇIKLAMADIR”

HBVAKV Genel Başkanı Tuncer Baş ise, “Alevi kurumları olarak Maraş’a gideceğiz. Maraş’a gidip katliamda hakka yürüyenlerin hayır lokmalarını vereceğiz. Maraş Valiliği’nin yapmış olduğu bu açıklama dönemin ruhuna uygun bir açıklamadır. Baskıcı, yasakçı bir zihniyetin ürünüdür” dedi.

Her yıl Maraş Katliamı anmalarının yasaklandığını hatırlatan HBVAKV Genel Başkanı Tuncer Baş şunları ifade etti:

“Maraş Valiliği bekleneni yapmıştır. Şaşırtıcı bir durum yoktur. Her yıl bu şekilde Maraş anmaları yasaklanıyor. Ancak bizler her yıl olduğu gibi bu yıl da gidip cemevinde cem olup, lokmamızı dağıtarak anacağız. Bu bir sokak eylemi değildir. Valiliğin yasağının bizle bir alakası yok. Valilik miting yapmayı yasaklıyor. Biz Alevi kurumları olarak Maraş Katliamı’nda yaşamını yitirenleri anmaya gidiyoruz.”

Kilikya’nın güneyindeki dağlık bölgelerde ve Suriye’nin kuzey-batısında yaşayan Alevileri (Areviler) Türkiye resmi olarak İslam’ın Şii mezhepine  bağlı bir cemaat olarak tanımlamaktadır. Oysa bir takım Aleviler (Areviler) bu görüşe katılmıyorlar.

KİLİKYA’DA ERMENİLERE YAPILAN KATLİAM KONUSUNDA RAPOR

Amiral  De Robek (Konstantinopolis)

7 Mart 1920

7 Mart 1920              Saat: 16:20

8 Mart 1920              Saat: 17:45

No.200. (R).

Aşağıdakiler A. Kennedy’nin isteği üzerine, Bay Williams için.

Mektup başlıyor,

No. 5. Mareşalin haberlerine onay. Bölgede 18 bin insan katledildi. Şehir yakıldı, gıda malzemesi yok ve  henüz özgürleşmedi.  2000 göçmen Adana’ya ulaştı. 13 bin kadın ve çocuk kar fırtınası yüzünden yolda öldüler. Maraş’ta daha 8.000 Ermeni var ve bunların çoğu da yaralı. Zeytun izole edilmiş durumda.   Adana ve Tarsus için acil bir tehlike yok, ama tedirgin ve düzensiz, güvenlik açısından genel bir güvensizlik var.

Mektubun sonu.

Hatırlatma: 4 Ağustos 1920 tarihinde Fransa’nın desteğiyle Adana’da bağımsız bir Kilikya Cumhuriyeti kuruldu. Fakat 20 Ekim 1921 tarihinde Fransa ile Kemalist Türkiye arasında imzalanan Ankara antlaşmasıyla Kilikya halkının hakları ayaklar altına alındı. Bu antlaşmayla Fransızlar, 5 Ocak 1922 tarihinde Adana vilayetini Türklere teslim ederek uzaklaştılar. Yeni katliamların tehdidi altında 150 bin Kilikya Ermenisi yerlerinden edilerek Suriye, Lübnan, Yunanistan ve diğer yerlere tekrardan sürüldüler.