Sevgili dostlar, sevgili yurttaşlar,

Ermeni Apostolik Kilisesi’nin önde gelen temsilcisi Der Haçadur Boğosyan

Belediye Danışmanı, yeni dijital teknolojileri ve gaziler delegesi Bay Pierre REVET-SERVETAZ,

CCAS Müdürü Bay Eric BERTRAN,

Bayanlar ve Baylar, Cumhuriyetin Değerli Yetkilileri,

 Alpes-Maritimes Bölüm Danışmanı Bayan Alexandra MARTİN,

Alper-Maritimes Bölüm Danışmanı Sn. David Konopnitski

Mandelie-la-Naples Ermeni Birliği Başkanı Bayan Carolin OHANNESYAN,

 Bayrak Taşıyıcıları Başkanı Sayın Serge DONZAY,

Ermeni Savaşçıları ve Destekçileri Ulusal Birliği Başkanı Sayın Vrej Abrahamyan

Cannes çevresindeki Ermeniler Birliği,

Bayanlar ve baylar, gaziler ve teşkilat başkanları, sivil-askeri güvenlik temsilcileri

Bayanlar ve Baylar, Dernek Başkanları,

Bayanlar ve baylar Bayrak Taşıyıcıları

1894’ten 1923’e kadar Ermeni halkına karşı gerçekleştirilen Soykırım ARMENOSİD kurbanlarını anma gününde hepinize sadakatiniz ve dayanışmanız için teşekkür ediyorum.

Binlerce yıldır atalarının topraklarında yaşayan ve bir medeniyet inşa eden Batı Ermenistan Ermenilerini yok etme programının, birbirini takip eden Türk işgal hükümetlerinin 30 yılını alacağına kim inanırdı?

Bu suçun, 19 Ocak 1920’de fiilen tanınan ve 11 Mayıs 1920’de Müttefik Kuvvetler tarafından “de jure” tanınan,  İnsanlık ve medeniyet değerlerinin korunması için mücadele eden İtilaf kuvvetlerinin militan operasyonları sırasında 500.000’den fazla oğlunu veren yerli-otokton Ermeni milletine ve devletine karşı işlendiğini kim düşünebilirdi?  Halbuki, aynı güçler, suçlu Türkiye’nin uluslararası sözleşmelerine ve antlaşmalarına saygı duymaksızın BM’ye üye olmasına ve  Batı Ermenistan’ın uluslararası toplumdan daha da uzak durmasına izin verdi, 

Binlerce yıldır atalarının topraklarında yaşayan Artsakh’daki Ermenilerin, ve Şuşi katliamları sırasında aynı yerli-otokton halkın kendi topraklarında katledilmesinden sonra Mart 1920’de kurulan Azerbaycan adlı devletin sözde ayrılıkçı azınlığı haline geleceğine kim inanırdı?

 2018’de Fransa’nın Artsakh arasındaki dostluğunun durumunu sorgulayan iki idari mahkemenin, Fransa’nın Artsakh’ın bağımsızlığını tanımadığı konusunda ısrar ettiği kim düşünebilirdi?  Halbuki,  Artsakh  bölgesinin Batı Ermenistan’ın ayrılmaz bir parçasını ouşturduğu 1920’de teyit edilmişti. Acaba, Fransa’nın bu eylemleri, Sovyet hukukuna dayalı  Azerbaycan’ın bir savaş başlatmasına ve böylece  Ermeni Soykırımı suçundan yargılanmasına  yol açardı? Batı Ermenistan Ulusal Konseyi, yakında bildirilecek olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne açılan bir davada bu konu hakkında daha fazla bilgi edinecek.

44 günlük savaş sırasında Ermenilerin kanıyla sona eren 2020’den sonra, tek amacı dünyadaki Ermenilerin devletleri olan Batı Ermenistan’ın toprak bütünlüğü üzerinde yasal haklarını talep etmelerini  2022’de engellenmek istendi. 

25 Şubat’ta, Ukrayna rejiminin Donbas ve Luhansk bölgelerindeki Rusça konuşan nüfusa karşı ilan edilmemiş savaşından neredeyse sekiz yıl sonra, Rus silahlı kuvvetlerinden ağır ateş altında kalma sırası Ukrayna’ya geldi. Dolayısıyla çifte standartlı Sovyet rejimi, Artsakh da dahil olmak üzere Batı Ermenistan için  çalışıyor, ancak Ukrayna için hayır.

Tam da uluslararası kamu hukuku uygulanmadığı için Ermenilere karşı uygulanan soykırımın ve diğer insanlığa karşı suçların bugün de devam edeceğini kim düşünebilirdi ki: Dün IŞİD cihatçıları tarafından Suriye, Irak’ta ve bugün Artsakh’ta, büyük güçlerin, Avrupa Topluluğunun desteğiyle, sivil nüfusu olan Ermenileri, Ezidileri, Süryani-Keldanileri ve diğerlerini zulmetmek ve yok etmek gibi.

Bugünün ana karakterleri, Sovyetler Birliği’nin mevcut gayrimeşru mevzuatına dayanarak 1920’de Ermenistan Cumhuriyeti’nin dağıtılması,  Batı Ermenistan’ın Türkiye tarafından toprak işgalinin fiili olarak onaylanması, Sevr Antlaşması’nı yeni bir barış antlaşmasıyla ve henüz var olmayan yeni sınırlarla revize edebilmesi için yeni bir savaş düzenleyerek uluslararası hukuku tahrif etmeye çalışıyorlar.

Yani evet, “toprağa karşı soykırım” olan asıl katliam gözlerinizin önünde devam ediyor. ” Bazılarının bizi temin etmek istediği gibi, Ermenilere karşı işlenen soykırım ARMENOSİD  hiçbir zaman bir anma veya tarih meselesi olmamıştır, bu güncel bir meseledir.

Ve bu soru daha güncel çünkü kınamak istediğimiz ve tüm gezegeni felakete sürükleyen bu baş döndürücü ivedilik döneminde uluslararası hukuka saygı gösterilmiyor.

Kınanmayan soykırım zamanla devam ediyor, bu yüzden Hitler’in 1939’da Polonya’yı işgalinden önceki sözleri hala hatırlanmalı: “Bugün Ermenilerin yok edilişini kim hatırlıyor?” İşte o halde Ermeni Soykırımı’nın Ermenistan’da işlenirken Anadolu’da işlendiğini iddia eden vicdansız kişiler tarafından sansüre, çarpıtılmaya, tahrifata ve sürekli inkarlara konu olan gerçek, hakikat budur (bkz. Üçlü İtilaf 24 Mayıs bildirisi).Amaç, Ermeni halkını yüzyıllarca ezerek ya da sakat bırakarak bir kez ve son olarak yok etmektir.

Devlet başkanı olduğum Batı Ermenistan, özellikle  günlük mücadelesinde bu yok etme girişimlerine karşı çalışıyor.

Bu nedenle, Aralık 2021 sonunda aramızdan ayrılan Muan-Sartu’nun eski Belediye Başkan Yardımcısı Sayın Andre Ashieri’yi saygıyla anmak istiyoruz. 13 Mayıs 1998 tarihli Ermeni Soykırımı ARMENOSİD’i tanınmasına ilişkin tasarıyı ilk açıklayan kendisiydi. Teklif, 2001 yılında sözde Ermeni Soykırımı’nın tanınmasına dönüştü, meğer İnsanlığa karşı olan bu suç asıl soykırım Türk soykırımıdır.

Gerçekten de değerler olmadan, hafıza olmadan, adalet olmadan, tazminat olmadan dünya mutlaka karanlığa gömülecektir. Ve bu nedenlerle bugün hala birlikteyiz. 

Sayın Başkan, bu dayanışma gününde 24 Nisan’ın ülke çapındaki bu anma törenine verebildiğiniz kalite ve görkem  için size tebriklerimi sunmak  istiyorum.

Yaşasın Fransa, Yaşasın Fransız halkı,

Yaşasın Batı Ermenistan,  yaşasın Artsakh, yaşasın Ermeni halkı. Teşekkür ederim!

24.04.2022

Armenak ABRAHAMYAN

Batı Ermenistan Ulusal Konseyi Başkanı

“ARMENOSİD’i Unutma, Unutturma”