Fransa’nın Bronte Kenti Belediye Başkanı ve Bölge Danışmanı Jeremy Breo’nun himayesinde, Ermenilere karşı uygulanan soykırım kurbanlarını Anma Ulusal Günü münasebetiyle anma töreni düzenlendi. Törende Lidia Markosyan mesajını iletti.

Bu Ulusal Gün  vesilesiyle düzenlenen etkinliğe Rhone kenti Milletvekili Bayan Anisa Kheder, Ermenistan Cumhuriyeti Konsolos Yardımcısı Bay Levon Davityan, Gazi İşleri Kent Konseyi Delegesi Bay Stefan Genen, Ermeni Gazileri ve Destekçiler Ulusal Derneği (ANACAS) Başkan Yardımcısı Sn. Lydia Margosyan, Souvenir français Başkanı Sn. Yves Paison; Bron’un Gaziler ve Direniş Savaşçıları Dernekleri İrtibat Komitesi Başkanı Bay Laurent Deşam hazır bulundular.

Bay Georges Sarigarabedyan bir mesaj iletti, ardından Souvenir français üyeleri Bayan Simon Weilli ve Chris Rivoir yazdığı  metinlerini okudular.

Bu, 1920’de soykırımdan kurtulan ilk Ermeni mültecilerin sığındığı şehrin tarihinde benzeri görülmemiş bir olaydı. Bron şehri belediye başkanı gün boyunca iki kez konuştu ve iki etkinlik hakkındaki hatıralarını paylaştı.

22 Nisan 2022’de Fransa’nın Bron kentindeki Özgürlük Meydanı’nda yapılan konuşma:

Arşak Çobanyan’ın anısına, “Anavatanı özgürlükten idam edilen Ermenistan”

Rona Milletvekili Madam Anisa Heather,

Bron Belediye Başkanı Bay Jeremy Brod, ,

Bölge Danışmanı, Ron-Alpes-Auvergne Bölgesi Başkanı

Bay Laurent Vakesi,

Ermeni Gazileri ve Destekçileri Ulusal Derneği (ANACAS) Başkan Yardımcısı Sn. Stefan Gene,

Gaziler ve Direniş Savaşçıları Dernekleri İrtibat Komitesi Başkanı Bay Laurent Desham, 

Bayanlar ve Baylar, Fransa Cumhuriyeti’nin Seçilmiş Yetkilileri,

Bayanlar ve Baylar, Batı Ermenistan Cumhuriyeti’nin Seçilmiş Yetkilileri,

Bayanlar ve Baylar, Sivil ve Askeri Güvenlik Gazileri ve Personeli

Bayanlar ve Baylar, Dernek Başkanları,

Bayanlar ve baylar, bayrak taşıyıcıları

Sevgili yurttaşlar!

Bu Ulusal Anma Günü’nde,  Yargı  sisteminde  seçildikten sonra Bron’da Ermenilere karşı uygulanan soykırım kurbanlarını anmak için inisiyatif alan Bron Belediye Başkanı Jeremy Breo’yu  selamlamak ve içtenlikle teşekkür etmek istiyorum.

Bu, 1920’lerde soykırımdan kaçan ilk Ermeni sürgünlerinin sığındığı, şehrimizin tarihinde eşi görülmemiş bir olaydır. Bu sürgünlerin ailesinin dördüncü nesli olarak ben tam burada, nefsi müdafaa mücadelesinin adını taşıyan Özgürlük Meydanı’nda büyüdüm.

Ermenilere karşı işlenen soykırım Hazar Denizi, Karadeniz ve  Akdeniz arasında yer alan Ermeni platosunda gerçekleşti.

Bugün Batı Ermenistan denilen bu bölgede Ermeniler en eski uygarlık merkezlerinden birini kurmuş, en az 10.000 yıllık tarihi olan dünyanın ilk ülkeleri arasında müreffeh bir devlet kurmuşlardır.

Tarihi boyunca  bu bölge işgal edildi ve korkunç zulümlere tabi oldu, ancak hiçbir şey Türk-Selçuklu işgali sırasında yaşananlarla kıyaslanamaz.

“İmha savaşı” terimini görsel olarak kullanan Jean Jaurès, Ermeni milletinin başına gelen trajedinin özünü anladı.

“İmha savaşı” terimi daha sonra uluslararası hukukta soykırım anlamına geldi  ve Ermeni halkı üzücü bir çıkış noktası olma kaderini yaşadı.

Jean Jaurès, “İnsan hakları konusunda  mülkiyet özgürlüğü, düşünce özgürlüğü, çalışma özgürlüğü her şeyden önemlidir” dedi.

Bahsi geçen bu toprak hakkı kurban edildi,işgal edildi, katliama ve soykırıma maruz kaldı. Toprağı olmadan hiçbir millet, hiçbir halk yaşayamazı, geleneklerini, kültürünü geliştiremez, devlet oluşturamaz.

Devletin unsurlarından birinin nüfusu olduğunu göze alarak, Türk hükümetleri o devletin oluşumunu engellemek için çeşitli soykırım programlarına başvurdu ve devam etti, ancak o devlet 1920’de Fransa dahil 34 devlet tarafından tanındı. Uluslararası hukuka göre devletin kurucu unsurlarından birinin kendi toprakları olduğunu göze alarak, Türk hükümetleri  102 yıldır Ermeni milletinin topraklarını yasadışı olarak işgal etmektedir.

Dolayısıyla bu küresel mesele sadece kendi kaderini tayin hakkı ve  uluslararası hukukun uygulanması meselesi değil, aynı zamanda bir devletin diğer devletler tarafından tanınmasıdır, ve bu, hem Ermeniler için hem de özellikle  Türkler  için 1920’de  Sevr Antlaşmasının imzalanmasına yol açtı. Bu Antlaşma olmadan  dünyanın bu bölgesinde kalıcı bir barış olamayacak,  anahtarlarından biri ise Fransa’nın elinde.

Özgürlük ve var olma hakkı uğruna can verenlerin anısını yaşatmak için yaptıkları çalışmalardan dolayı Belediye Başkanına ve bu törene katılan tüm katılımcılara bir kez daha teşekkür ediyorum.

Umarım Ermenistan’da mutluluk hakim olacak.

Yaşasın Fransa,  yaşasın Fransız halkı!

Yaşasın Batı Ermenistan, Yaşasın Artsakh, Yaşasın Ermeni halkı.

Lidia Margosyan

Ermeni Gazileri ve Direniş Savaşçıları Ulusal Birliği Başkan Yardımcısı

Batı Ermenistan Ulusal Konseyi