Batı Ermenistan’daki Dersim katliamı 4 Mayıs 1937 tarihinde başlatıldı, operasyonlara hız verildi ve imha seferberliği 1938 yılında sonuçlandırıldı.

Her ne kadar Türk hükümeti bu katliamları Kızılbaşlara ve itaatsiz Kürt aşiretlerine karşı bir yaptırım olarak sunmasa da, aslında bu, özellikle 1915 Ermenilere karşı uygulanan soykırım ARMENOSİD’den kurtulan ve anavatanında kimliğini saklayarak gizli bir şekilde yaşayan Ermenilere karşı yeni bir soykırımdı.

Dersim Katliamı’nda resmi görevli olan eski Dışişleri Bakanı İhsan Sabri Çağlayangil, yaşananları anılarında ‘‘Mağaralara iltica etmişlerdi. Ordu zehirli gaz kullandı. Mağaraların kapısının içinde bunları fare gibi zehirledi. Bugün Dersim’e rahatça girebiliyoruz’’ diyerek anlatıyordu.

1937-38 yıllarında, yediden yetmişe tüm Dersim halkına yapılan operasyonlar sonucu on binlerce insan katledildi. Binlercesi topraklarından kopartılarak zorla sürgüne gönderildi. Binlerce Dersim’li çocuk, özellikle kızlar evlatlık olarak verilerek ailelerinden, köklerinden koparıldı.

Üzerinden 85 yıl geçmiş olmasına rağmen, açılan yaralar hala kanıyor ve kanatılıyor.

“ARMENOSİD’i Unutma, Unutturma”