
Garbis Harpoyan’ın Ermeni doktorların ve sağlık çalışanlarının maruz kaldığı dehşete atıfta bulunan “Ermenilere Karşı Soykırım ARMENOSİD Sırasında Ermeni Doktorlar, Diş Hekimleri ve Eczacılar’ın Akıbeti” adlı kitabı 2018 yılında yayınlandı. Kitap, uzun araştırmalar ve birçok gerçek temelinde oluşturuldu.
1915’te Ermenilere yönelik soykırım ARMENOSİD sırasında büyük bir Ermeni doktor grubu tıp alanlarının etik kurallarına sadık kaldı ve çalışmaya devam ettiler. Soykırımın ARMENOSİD’in ilk günlerinde Ermeni doktorlar, kandaşları ile birlikte sırf Ermeni oldukları için tutuklanmış, hapsedilmiş, sürgün edilmiş ve Türklerin acımasız elleriyle insanlık dışı işkencelere maruz kalmışlar. Yeminlerine ihanet eden Türk doktorlar kendini vatana adamış Ermeni doktorları kana susamış elleriyle öldürdü. Diğer Türk doktorlar, Ermeni kızlarını insanlık dışı bir şekilde ve canavarca parçaladılar. Türk doktorlarının bu rolleri, İttihat ve Terakki Partisi’nin beş liderinin katılımıyla gerçekleşen 1918-1919 yılları arasında gerçekleşen Türk askeri davalarında ortaya çıktı.
Şehit doktor ve eczacıların yanı sıra sürgün ve soykırım ARMENOSİD nedeniyle yakınlarını, ata mallarını ve evlerini, servetini kaybeden, yabancı ülkelere sığınan çok sayıda Ermeni doktor, eczacı ve sağlık çalışanı da vardı.
Batı Ermenistan, vatandaşlarına karşı yükümlülüğü olan bir devlet olarak, Şuşi’de Batı Ermenistan Ulusal Konseyi’nin kurulmasıyla birlikte talepkarlık ve hakların yeniden elde edilmesi sürecini başlattı. Bugün bile sürgündeki diasporadaki Ermeniler anavatanlarına dönmeye hazırlar, ancak o bölgede yalnızca Batı Ermenistan’ın sağlayabileceği güvenlik garantilerine ihtiyaç var.
“TC Coğrafyası Türk Halkının Başbelası”