Batı Ermenistan’ın Moks yerleşim yeri, Van Gölü’nün güneyinde, Doğu Dicle’nin sağ kolu olan Moks Nehri’nin kıyısında yer almaktadır. Her tarafı dağlarla çevrilidir. Şimdi Türkler Mokus diyorlar ve sıradan bir köydür. Kasaba, kale-şehri  olarak da anılır.

Burada, Amenapırgiç manastırında Gaspar adlı bir mogun mezarı korunmuş, bazıları Mogs-Moks adının kökenini buna bağlıyor.

Kasaba bahçelerle çevrili. İklim ılımandır, kış yaklaşık 5 ay sürer. Ceviz, armut, elma ve erik ağaçları  yetişir. Kasaba, su kaynakları bakımından zengin, birçok soğuk su kaynakları ve akarsuları vardır. Eski zamanlarda Mokk olarak adlandırılıyordu ve Mokats dünyasının Mokk ilçesinin merkeziydi. 9-11. yüzyıllarda  aynı adı taşıyan eyalet ve  ilçe ile birlikte Artsruni prens-krallarına tabi olmuştur. Orta Çağ’da Moks, homojen bir Ermeni nüfusuna sahip kale-şehriydi, modern zamanlarda burada Ermenilerin yanı sıra Kürtler de yaşıyordu.

XIX yüzyılın 70-li yıllarında 2.000 nüfusu vardı ve 20. yüzyılın başında yaklaşık 1.600 nüfuslu 200 hanesi vardı. Buradaki Ermeniler de 1895-96’da olduğu gibi  1915 yılında Türklerin düzenlediği katliamlara maruz kaldı.

Ancak Van’ın kahramanca müdafaa muharebelerine katılan Moks ve civar köylerindeki Ermeni sakinlerinin büyük bir kısmı Türk işgalinden kurtulmuş ve on binlerce başka Ermenilerle birlikte  Rus birlikleri ve Ermeni gönüllü birlikleri eşliğinde Doğu Ermenistan’a göç etmiştir.