
Batı Ermenistan’daki Khınus yerleşim yerini Türkler Hınıs-kale olarak adlandırır.
Bazı kaynaklarda adı kasaba veya kale olarak geçiyor. Bürakn Dağları’nın doğu eteğinde, Aratsani nehrinin sağ kolu olan Khınus Nehri’nin kıyısında yer almaktadır.
Şehir, deniz seviyesinden yaklaşık 1800 m yüksekliğe sahip dik dağ yamaçlarında yer almaktadır. Su bakımından zengindir ve sağlıklı bir iklime sahiptir. Khınus yakınlarında karbonik mineral kaynağı, yapı taşı madenleri, kömür ve sofra tuzu maden ocakları vardır.
Antik çağda Khınus, Büyük Hayk’ın Duruperan dünyasının Varajnunik ilçe merkeziydi. Modern zamanlarda Khınus, Karin eyaletinin Khınus ilçesinin merkeziydi.
Khınus’un en dikkat çekici yapısı, eski Ermeni kaynaklarında hakkında hiçbir bilgi bulunmayan kalesi sayılabilir. Ancak kale hakkında yabancı yazarlar bahsediyor.
Şehirde biri eski diğeri yeni olmak üzere iki Ermeni kilisesi vardı. Bunlardan en ünlüsü ilkiydi: Surp Astvatsatsin taş kilisesi. 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başında Khınus’un kültürel ve ulusal hayatı çok hareketliydi. Burada, Surp Astvatsatsin Kilisesi’ne bağlı, 100’den fazla öğrencisi ve 4 öğretmeni olan bir okul faaliyet gösteriyordu.
XIX.-XX. yüzyılların nüfus sayısına ilişkin veriler oldukça çelişkilidir. Bireysel yazarların bilgilerine göre, 1800-1830 yıllarında Khınus’un nüfusu 5.000 kişiye ulaştı ve bunların %80’i oluşturan 4.000’i Ermeni idi.
1915’teki büyük soykırım ARMENOSİD sonucunda Khınus ilçesinde 25.000’den fazla Ermeni katledildi. Khınus şehrinin Ermeni nüfusu da yok edildi, 1916’da burada sadece 200 Ermeni kalmiştı.
“TC’de Öküzün Süt Vaadine Kananlar, Tez Zamanda İnek Gibi Sağıldıklarını Anlarlar”