
Batı Ermenistan’daki Ermeniler yavaş yavaş korkularından kurtuluyor ve kimlikleri hakkında alenen konuşuyor, hatta Doğu Ermenistan’la bağlar kurmaya çalışıyor. Muş’un Bulanık ilçesinden bir hemşehrimiz bu kez Ermeni kökenleri hakkında konuşmak istediğini ifade etti.
Tarihsel olarak Bulanık yerleşimi, Bitlis vilayetinin Muş ilçesinde yer alıyordu. Merkezi Kop kasabasıydı. Burada, “Sasunlu Davit” epik şiiri nesilden nesile aktarıldı. 1909’da Bulanık’ta 29’u Ermenilerin yaşadığı 63 köy vardı. Soykırımdan ARMENOSİT’ten sonra Bulanık nüfusu arttı ve yerli Ermenilerin sayısı da arttı. Son 10 yıla kadar Bulanık Ermenileri de gizliydi, kendilerini çoğunlukla Türk ya da Kürt olarak tanıtıyorlardı. Bugün ise, yerel Ermenilerden çok az kişi kendisini Kürt veya Türk olarak tanıtıyor.
Muş doğumlu hemşerimiz şöyle anlattı: “Benim adım Hüseyin Aycan. Muş’un Bulank’ta doğdum, büyüdüm ve hala yaşıyorum. Baba tarafından büyükbabam ve büyükannem Yoncalı’dan. Dedemin adı Haçatur’du. Ermeni kimliğimi ancak 30 yaşındayken öğrendim. Ailem güvenliğimi düşünerek onu dikkatlice sakladı. Amcamdan tesadüfen Ermeni kökenimi öğrendim, bodrumumuzda bulduğum bir günlükten Ermeni anavatanımız hakkında bilgi edindim ve bu bana Türkiye’deki ve dünyadaki akrabalarımı arama konusunda ilham verdi.”
Hüseyin ile Yerevan’da tanıştım. Hıristiyan geleneklerini ve ideolojisini tanımak için Doğu Ermenistan’a geldi. Batı Ermenistan’da kendisi gibi pek çok Ermeni’nin bir ikilemle karşı karşıya kaldığını söyledi: Müslüman Ermeni kalmak mı yoksa vaftiz edilip Hıristiyan olmak mı? Birinci durumda kendilerini tam olarak Ermeni hissedemeyecek, Hıristiyan Ermeniler tarafından da kabul edilmeyecekler, vaftiz olurlarsa Hıristiyanlığın gerçek sözüne hakim olmadıkları için dini görüşlerine ihanet edecekler.
Hüseyin “Buna rağmen Batı Ermenistan’da yaşayan gizli Ermenilerin çoğunlukla yüzeysel anlamda ve gösteriş için İslam’ın takipçileri olduğunu söylemeliyim. İnsanlar herhangi bir dine mensup değil, bizim dinimiz vatanımız ve halkımızdır. Elbette Hıristiyan olmayı çok isterdim ama Ermeni Apostolik Kilisesi tarafından reddediliyoruz. Papazlar Ermeni köklerimizle ilgili belge istiyorlar ama aynı papazlar çok iyi biliyorlar ki arşivler özenle temizlendi ve Ermeniliğe dair kanıtların çoğu yok edildi” diye anlattı.
Bugün Batı Ermenistan’daki Ermenilerin kendi kimlikleriyle yaşama ve birlik olma tecrübesine sahip olmaları ve bunu olabildiğince geliştirmesi orada yaşayan soydaşlarımızın da çıkarınadır.
Hüseyin, sadece Doğu Ermenistan ve sürgündeki Ermenileri değil, Ermeni Apostolik Kilisesi’ni de onları diğer Ermeniler olarak kabul etmeye çağırıyor: Ne de olsa Batı Ermenistan’da yaşayan Ermeniler de, çoğunlukla Müslüman olsalar da Ermeni’dir, ama bu onların suçu değil. Ayrıca ona göre İslam aynı zamanda insani bir dindir.
