Ermeniler’in yaşadığı Kesap bölgesi (merkezi Kesap kasabası) Suriye’nin kuzeybatısında bulunan Halep ilinde bulunmaktadır, Akdeniz kıyılarından 3 km uzaklıkta, Alexandria, Antiok ve Latakya şehirlerine yakın.

Kilikya’da ve Asorik kıyı bölgelerinde Ermeniler’in varlığı Büyük Dikran zamanlarından kanıtlanmış. Antakya bölgesindeki Ermeni, Yunan ve Asuri-Süryani köyleri, Mısır Memlûkleri istilaları ve Memlûk Sultanlığı birinci döneminde (13.-14. yy.) gerçekleştirilen katliamlar ve şiddetler sonucunda büyük ölçüde zarar gördü. Ermeniler zulüm ve katliamdan kaçmak amacıyla Kesap dağlarında yerleştiler. Kesab’da Ermenilerin varlığı 16. yüzyıldan kanıtlandı, ama cemiyeti nihayet 18. yüzyılda oluşturulur. Osmanlı döneminde Kesab Halep vilayetinde yer alıp, Küçük Asya, Kilikya ve Kuzey Mezopotamya’yı birbirine bağlayan transit ticaret merkezi haline geldi.

20. yüzyıl başlarında Kesab’da yaklaşık 8000 Ermeni vardı. Kesab dışında bölgenin 13 köyünden 9’u da (Galaduran, Duzağac, Eski Fırın, Esküryan (İçköy), İkiz Oluk, Çakalcık, Çınar, Bağcağaz, Körküne) Ermeni köyüydü. Kesap bölgesinde kendi okullarıyla 8 Ermeni kilisesi var. Nüfusu tarım, ipekböcekçiliği, arıcılık ve el sanatları ile uğraşmaktadır.

1909 yılı katliamları sırasında Kesab Ermenileri Kilikya Ermenileri’nin kaderini paylaştılar. Nisan ayında yaklaşık 30 bin Türk silahlı birim Kesab’ı istila etti. Yerlilerin sert direnişine rağmen Türkler Kesab banliyölerinin birini yakmayı başardılar. Ermeniler Galaduran dağlarında ve sahilinde sığındılar. Kesab’ı yakıp ve soyduktan sonra Türkler Galaduran’a doğru yöneldiler ve yukarı mahallesindeki evleri yaktılar. Ermeniler Galaduran sahilinden Türk Bedrusiye köyüne sonra ise Basit körfezine geçtiler buradan da Fransız “Nijer” gemisiyle Latakya’ya gittiler.

1909 yılı katliamlarından hayatta kalan Ermeniler Kesab’a döndüler ve kendi evlerini yeniden inşaa ettiler. Yağma sonrası Ermeni ve yabancı yardım kuruluşları zarar gören Kesap köylerine yardım elini uzattılar. Kilikya Katolikosu İkinci Sahak Khabayan da Kesap’ı ziyaret etti.

Kısa bir sürede Kesap’ta yetimhane, dul kadınlar birliği ve çocuk imalathanesi açıldı. Ekonomiyi canlandırmak için tedbirler alındı, özellikle geniş ölçekli inşaat başladı. Kiliseler, okullar ve kültür merkezleri Kesap ve yakın bölgelerde yeniden inşaa edildi. Çoğu şimdiye kadar durmaktadır.

Kesab Ermenileri Soykırım ARMENOSİD yıllarında zorla sürgün edildiler ve büyük acılar yaşadılar. Sürgün emri 26 Temmuz 1915’te Kesab’a ulaştı. Ermeniler başlangıçta emre itaatsizlik ve direnme kararı aldılar, ama nafile. Onları iki yöne Der Zor’a ve Ürdün’a kadar güneye sürgün ettiler. Sürgün yolunda 5.000 Ermeni öldü. 70 Ermeni genç, Osmanlı İmparatorluğu’nun yenilgiside katkıda bulunan Fransız Ordusu’nda oluşturulan Ermeni Legion’a seferber edildi.

Soykırımdan ARMENOSİD’den kurtulan Kesap Ermenileri’nin çoğu 1918’da yurtlarını yeniden inşaa etmek ve geliştirmek için kendi evine döndü. Yurtlarına dönen insanların asıl sorun hala güvenlik idi. Sivil halkı Kemalist subay çetelerinden  korumak için gece gündüz köyde dolaşan gönüllüler grubu kuruldu. 

1920 yılında Kesap’ta 2.363, üç yıl sonra ise yaklaşık 3.500 Ermeni vardı. Bu olayda AGBU’nun kurucusu ve ömür boyu başkanı olan Boğos Nubar’ın rolü, Kesab dahil Ortadoğu’da Ermeni kolonilerinin oluşmasında büyük katkı sağlıyor. Sonraki onyıllarda Kesab’dan ve çevre köylerinden göçün bir sonucu olarak Ermeni nüfus azalmıştır. 1946 yılında Kesap Bağımsız Suriye Arap Cumhuriyeti’nin bir parçası oldu. 1946-1947 yılında kesap ve çevre köylerinden 2.400 Ermeni (başka kaynaklara göre 3.800) Sovyet Ermenistanı’na yerleşti. 1950-60’lı yıllarda yüzlerce aile ABD, Kanada ve Lübnan’a taşındı.

1950-60’lara kadar ilde bir düzineden fazla tamamen Ermenilerden oluşan köyden sadece   Bağcağaz, Duzağac ve Karaduran köyleri korunuyor. Kesap Suriye’nin önemli Ermeni yerleşim yerlerinden biri olmaya devam etti. 

Mart 2014 olaylarından önce Kesab’da yaşayan 1.500 Ermeni vardı. Ermeni Apostolik Meryem Ana Kilisesi (19. yüzyılda kurulan), Katolik Başmelek Mikail Kilisesi ve, Ermeni Protestan Üçhoran Kilisesi, Ulusal Araştırma Birliği, Ermeni Evanjelik Şehitler Birliği ve Ermeni Katolik okulları, Pazar günleri okul olan Ulusal Sahakyan Merkezi faaliyet göstermekteydi. 

Kaynak: Ermeni Soykırımı Müze-Enstitüsü web sitesi