Batı Ermenistan’daki Samosat-Adıyaman şehri, Şamşat, Arşamaşat olarak da bilinir. Antik kent, Fırat Nehri’nin sağ kıyısında yer almaktadır.

İkinci Büyük Dikran ve İkinci Artavazd (MÖ 1. yüzyıl) döneminde Büyük Ermenistan krallığına dahil edildi. M.S. 72 yılında Roma İmparatorluğu, Samosat’ı kontrolü altındaki Asorik eyaletiyle birleştirdi.

XI. yüzyılın sonunda ve XII. yüzyılın başında Samosat, Asuri-Süryani tarihçi Mikayel Asori, Selçuklu üstünlüğünü kabul eden Ermeni şehzadeleri tarafından yönetildiğini belirtti.

Aynı zamanda şehir, Ermeni prensi Pilartos Varajnuni’nin yönetimi altındaydı. Samosat, zengin bir Hıristiyan geçmişine ve geleneklerine sahip bir şehir olarak bilinir.

Samosat, Rum ve Asuri-Süryani önemli yazı merkezlerinden biriydi. Mesrop Maştots, öğrencilerinden bir grubunu Yunanca ve ilahiyat eğitimi almaları için Samosat’a gönderdi ve ardından iki yardımcısı Hovhan Yegeğetsatsi ve Hovsep Bağnatsi ile birlikte bizzat Samosat’ı ziyaret etti.

Selçuklu istilalarından sonra (XI. yüzyılda), Samosat yavaş yavaş eski önemini yitirmiş ve önemsiz bir kasabaya dönüşmüştür. XII.-XIV. yüzyıllarda şehir Haçlılar, Bizanslılar, Moğollar ve Türkmen kabileleri tarafından fethedildi. 15. yüzyılda Samosat’ı, Osmanlı İmparatorluğu fethetti. Ermenilere yönelik soykırım ARMENOSİD’ten önce Samosat’ta yaşayanların çoğu Ermenilerden oluşuyordu.

“Batı Ermenistan İçin Mücadele Sonsuzdur”