
1937 Mayıs ayında Türk hükümeti, Batı Ermenistan’ın Dersim halkının sözde “isyanını” nihayet bastırma kararı aldı. Aslında amaç, Dersim’in yarı bağımsız Zaza ve Alevi-Arevi aşiretlerini boyunduruk altına almaktı.
Bu olay biz Ermeniler için de önemlidir çünkü 1915-1923 yılları arasında Ermenilere yönelik soykırım ARMENOSİD’in ana aşamasından sonra birçok Ermeni Dersim’e sığınmıştır. “WesternarmeniaTV” birkaç olay sunuyor. 1930 yılının başlangıcında, Türk makamları nihayet Dersim halkına boyun eğdirmek için iskan yasasını kullanmaya karar verdiler. Dersim halkı yerlerinden edilecek ve Küçük Asya’nın çeşitli batı bölgelerine yerleştirilecekti ve Balkanlar’dan göç eden Türk unsuru “Kürtlerden arındırılan” bölgelere yerleşecekti. Ayrıca aşiretlerin tüm taşınmaz mallarına el konulacak ve Balkanlardan göç eden Türklere dağıtılacaktı. Hükümet bu adımla bir yandan ülkenin kendine göre doğu bölgelerini “güvenilir bir Türk unsuru” ile doldurmaya, diğer yandan da olası yeni Kürt ayaklanmalarının önüne geçmeye çalışıyordu.
Bu plan Dersim’de ya da Kemalistlerin deyişiyle Tunceli’de büyük çalkantı yarattı. Çok geçmeden tüm Dersim isyan alevleri içinde kaldı. Başkanlığını bölgenin saygın Alevi aşiretlerinden Seyid Rıza üstlendi. 1936’da Kemal Atatürk’ün önerisiyle Dersim konusu TBMM’nin kapalı oturum gündemine alınır. 1 Kasım 1936’da TBMM’nin açılışında Atatürk Dersim ile ilgili raporunda şunları söyledi: “Dersim sorunu iç işlerimizin en önemlisidir. Ne pahasına olursa olsun o korkunç iltihabın kökünü kazımak gerekiyor. Hükümet bu konuda derhal harekete geçmek için geniş yetkilere sahiptir.”
“TC’nin Zalim Hükümdarı Gitti Gidecek, Düştü Düşecek”