Bu ayın başlarında, birkaç gazeteler, Türk hükümeti aleyhinde Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) geniş çaplı bir şikayette bulunulduğunu bildirdi.

Bir grup Avrupalı ​​hukuk uzmanı, Türk yetkililerin 200.000 muhalifine karşı yürüttüğü “işkence, devlet destekli adam kaçırma ve yasadışı tutuklamaları detaylandıran tanık ifadelerini” içeren devasa bir dosya oluşturdu. 

Hem Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi hem de BM Keyfi Gözaltı Çalışma Grubu, Türk makamları tarafından yapılan hapis ve gözaltıların çoğunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ihlal ettiği sonucuna varmıştır. Bunlar, insanlığa karşı suç olarak kabul ediliyorlar.

4 bin sayfalık dosya, Belçikalı hukuk firması Van Steenbrugge Advocaten, Belçikalı sivil toplum kuruluşu Turkey Tribunal ve Avrupa Hakimler Birliği tarafından hazırlandı.

Açıklamada, “Türk yetkililer, Erdoğan rejiminin yüzbinlerce muhalifine karşı insanlığa karşı suçlar işledi. Bu suçlar, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Erdoğan rejiminin üst düzey yetkililerine karşı dava açmasına izin veriyor ve  ‘sivil halka karşı yaygın ve koordineli bir saldırı anlamına geliyor.” denildi.

Batı Ermenistan hükümeti, uluslararası kuruluşlar tarafından kaydedilen ihlallerin, yalnızca hiçbir şeyden çekinmeyen ve ancak hedeflerine ulaşma yolunda herhangi bir engelle karşılaşmadıkları takdirde kendi topraklarında yaşayan yerli etnik grubu soykırım yapabilen  Erdoğan hükümetine değil, tüm zamanların Türk hükümetlerine özgü olduğuna inanıyor.

Zamanın değiştiğini ve Batı Ermenistan’ın artık sadece tarihi bir bölge olmadığını, yirmi beşten fazla devlet tarafından tanınan, vatandaşlarının haklarını koruyabilen  bir Batı Ermenistan Cumhuriyeti olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.