Artsakh İnsan Hakları Savunucusu Geğam Stepanyan, 23 Mart’ta düzenlenen çevrimiçi görüşmede, 100 günlük abluka süresince Bakü yetkilileri tarafından bireysel ve toplu insan hakları ihlallerine atıfta bulunarak şunları kaydetti: “Abluka nedeniyle, yalnızca çok ağır vakalarda, Kızıl Haç ile müzakereler halinde, hasta insanların Ermenistan Cumhuriyeti’nin farklı tıbbi kurumlarına nakledilmesi mümkündür. Doğalgaz ve elektrik kesintileri nedeniyle genellikle felç olan hastanelerdeki tıbbi bakımın organizasyonuna da değinmeliyiz.”

Geğam Stepanyan, gıda hakkına atıfta bulunarak, Artsakh Cumhuriyeti nüfusunun Hükümet tarafından getirilen düzenlemelere göre belirli gıda türlerini sınırlı miktarda almaya devam ettiğini kısaca sundu.

Stepanyan şöyle devam etti: “100 gün süren abluka süresince özel sektör çalışanlarının yüzde 50’si, yaklaşık 9 bin 800 kişi işini kaybetti ve yaklaşık yüzde 20’si olan 782 ticari kuruluş resmi olarak faaliyetlerini durdurdu. Isınma ile ilgili sorunlar uzun süredir Artsakh çocuklarının eğitim hakkı ihlallerine yol açmaktadır. Yaratılan insani kriz, her şeyden önce savunmasız gruplar için en ciddi sorunları yaratıyor: çocuklar, engelliler, yaşlılar, kadınlar, kızlar ve yerinden edilmiş nüfusumuz.”

Batı Ermenistan hükümeti, Fransa ve Avrupa Birliği milletvekilleriyle yaptığı görüşmelerden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurmaya kadar farklı vesilelerle ve farklı durumlarda Artsakh’taki duruma defalarca atıfta bulundu. Türk-Azerbaycan çalışma tarzının aynı kaldığını, yüzyıllardır benimsedikleri ve cezasız bir şekilde bugüne kadar sürdürdükleri aynı soykırımcı ve zorba yanlısı politikayı sürdürdüğünü not etmek yerinde olacak. Ancak her şeyin bir sonu vardır ve Ermeni düşmanlığını benimseyen tandemin de sonu yaklaşmıştır.

“Batı Ermenistan Yenilmez Armada”