Garnakar köyü, eski zamanlarda Büyük Hayk’ta yer alan Artsakh eyaletinin Khaçen ilçesinin bir parçasıydı ve Khağbakyan veya Proşyan ve Hasanyan hanedanların ikametgahı oldu. 12. yüzyılda Hasan-Calalyan Dolan, Kapan Kralı Grigori’nin kızı Mamkan ile evlendi ve kraliyet tahtını miras aldı, ancak 1666’da Türkler tarafından kuşatılan ikametgahını bırakıp Khaçen ilçesine döndü. 13. yüzyılda Prens Zakare Zakaryan, Vayots Dzor ve Ayrarat vilayetindeki toprakları Khağbakyanlara bağışlarken, Garnakar ve çevresi Hasan-Calalyanlara kaldı. 4. yüzyıldan kalma haçkar anıtlarıyla ünlü eski Garnakar köyü, bugünkü Garnakar köyünün yukarı kesiminde yer almaktadır.

Köyün şu anki sakinlerinin atalarının çoğu Aracadzor ve Vank köylerinden geliyordu. Köy sakini Ofelia Sahakyan, rivayete göre şehzadeler tarafından zulme uğrayan Mangi, Zakar, Melkum ve Bağdasar’ın Aracadzor köyü ağası Hasan hakkında iyi şeyler duyunca 1751’de Hadrut ilçesine bağlı Toğ köyünden gelip Aracadzor’a yerleştiklerini anlattı. Melkum, şakacı ve becerikli biri olarak Astrakhan Khanı’na bir dilekçe ile gider. Astrahan Khanı, Hasan Ağa’ya Garnakar köyünün Melkum Kohva’ya verilmesine dair emir gönderir.

Bunun üzerine Nor Garnakar köyü kurulur veToğ köyünden taşınan kardeşler hayvancılık ve çiftçilik ile uğraşırlar. 

Kardeşlerin ölümünden sonra Melkum’un oğlu Mardi, Mangi’nin oğlu Sargis, Zakhar’ın oğlu Vanes ve Bağdasar’ın oğlu Bedros Garnakar köyünün mirasçıları oldular. 

1911’de Hasan-Calalyanlar köyün resmi sahibi olmak istediler ama Melkum’un torunu Grigor ve Mangi’nin torunu Ağabek, valiye rüşvet vererek haklarını korudular.

“Şerdoğan’ın İktidarı İçin Utanç Kelimesi Tek Başına Yetmiyor”