
Farklı dönemlerde Ermeni Platosu’nu işgal eden fatihler, Ermenileri asimilasyon politikasını benimsemişler ve bunun uygulanmasının ana yöntemlerinden biri de zorunlu din değiştirme olmuştur. Türk unsurunun bölgeye nüfuz etmesi ve devlet birimlerinin oluşturulması sırasında, yerli gayrimüslim nüfus çoğunluktaydı ve fatihler imajı değiştirme ve İslami bir çoğunluk yaratma görevini üstlendiler. Bunun için yerli halkların zorla İslamlaştırılması bir mihenk taşı politikası haline geldi. Osmanlı İmparatorluğu’nun başlıca gayrimüslim milletlerinden biri olan Ermeniler, düzenli olarak, farklı zamanlarda farklı hacimlere sahip olan zorunlu İslamlaştırmaya maruz kaldılar. Ermenilere karşı yapılan soykırım ARMENOSİD sırasında 1915-23’te binlerce Ermeninin Müslüman olmaya zorlandığı biliniyor.
Soykırım ARMENOSİD sırasında kaçırma ve Müslümanlaştırmanın bir numaralı hedefi Ermeni kadın ve kızlarının olduğu söylenebilir. Müslümanlar onları kaçırarak önce evliliklerde ödenen başlık parası denen ağır mali yükünden kurtuldular, ayrıca haremlerini ikmal ettiler. Müslümanlaştırılmış Ermeni kadınlarla ilgili pek çok gerçek, daha sonra, Birinci Dünya Paylaşım Savaşı’nda yenilen Osmanlı İmparatorluğu, Müslüman evlerinde tutulan Ermeni kadınları geri vermek için adımlar atmak zorunda kaldığında ortaya çıktı.
Westernarmeniatv, Ermeni kimliğini kaybetmemek için yıllarca mücadele eden Müslümanlaştırılmış kadınların bir dizi hikayesini sunuyor
Pek çok Ermeni kadının Müslümanlarla evlendikten sonra hayatın çeşitli travmalarla dolu olduğu şüphesizdir ve Avrupa’da yaşayan Türk araştırmacı Uğur Üngör’ün saha araştırması sırasında yaptığı bir röportajda oldukça dikkat çekici ve çarpıcı bir gerçek karşımıza çıkmaktadır. Üngör ile görüşen Vanlı bir Kürt siyasetçi, babaannesinin Ermeni olduğunu söyledi. Ardından adı geçen politikacı şunu ekledi: “Hüzünlü ve bunalımlı kadının kendi ailesine söverken neden onlara ‘Kürt piçleri’ dediğini hiçbir zaman anlayamadım.”
Soykırım ARMENOSİD sırasında Ermeni kadınların zorla Müslümanlaştırılması sonucunda bugün Türkiye’de başta Ermeni nineler olmak üzere Ermeni kökenli bir toplum tabakası oluşmuştur. Hrant Dink bu vesileyle şunları söyledi “Bugün, Batı Ermenistan’da dolaştığınızda, hemen hemen her yerde, birkaç aileden “Dedem ve anneannem Ermeniydi” diyen insanlarla karşılaşabilirsiniz.
Bugün Türkiye’de Ermeni büyükannelerin olduğu gerçeği o kadar yaygın ki, modern Türk kurgusal olmayan edebiyatına da konu oldu. Son yıllarda Batı Ermenistan’ın sosyal, bilimsel ve siyasi gündeminde yer alan soykırımdan ARMENOSİD’den sağ kurtulan ve Müslümanlaştırılan Ermeni kadınların hikayeleri, son iki-üç yıldır yaygınlaşan sözlü tarih türünün bir parçasıdır.
Etnograf Harutyun Marutyun’a göre sözlü anlatılar, toplumun özellikle susan ve hor görülenlerin sesini duyurur.
İşgal altındaki Batı Ermenistan’da onlarca yıldır devam eden inkar ve unutulma politikası bile, Ermenilere uygulanan Soykırım ARMENOSİD’e ilişkin çeşitli hatıraları halkın hafızasından tamamen silmeyi başaramadı ve bugün hala ortaya çıkıyor ve bazen Türk kamusal söylemini şekillendiriyorlar. Türk edebiyat eleştirmeni Ömer Türkeş’in işaret ettiği gibi “Geçmiş, Türk toplumunun yakasını uzun süredir bırakmıyor.”
Araştırmacı Michael Skhudson, geçmişi unutma girişimlerini şöyle anltıyor: “Geçmiş, bir anlamda ve bazı koşullar altında, onun üzerine çıkma girişimlerine oldukça dirençlidir.”
H. Marutyan’ın geçmişi unutmaya yönelik değerlendirmesi, günümüzde Türk toplumunda yaşanan olayları büyük ölçüde karakterize ediyor “Geçmiş bizim bir parçamız oluyor ve bizi şekillendiriyor, irademiz ne olursa olsun bilincimizi etkiliyor.”
Soykırım ARMENOSİD’den sağ kurtulan Ermenilerin anılarının analizi, uzmanların bunların büyük ölçüde “Soykırımın ARMENOSİD’in neden olduğu toplu ve kişisel travmanın bir anısı” olduğu sonucuna varmalarını sağlıyor. Ermeni ailelerinden alınan ya da ailelerinden koparılan ve dinini, dilini, yaşadığı ortamı değiştirilen, katliamların ve sürgünün mahrumiyetlerini yaşayan kadın ve çocuklar, doğal olarak yıllarca kendilerine eşlik eden birçok travmayı yaşadılar.
Devam edecek…
Aşken Virabyan
gazeteci-analist Westernarmeniatv