
Ermenilere yönelik soykırım ARMENOSİD’in temel nedenlerinden biri de Ermenilerin büyük mallarına el konulmasıydı. Yenilmiş Türk hükümetinin Ermenilerin muazzam servetine hava ve su gibi ihtiyacı vardı.
20. yüzyılın başında Türkçe yayınlanan “Alemdar” gazetesinin editörü Refi Cevad Bey, kendisine göre Türklerin Ermenilere yönelik nefretinin siyasi veya dini değil, sadece ekonomik olduğunu söyledi.
Türk editör, “1915’ten sonra Türkiye’yi dolaştım ve Ermeni çanak çömleği, halısı, eşyası olmayan bir Türk evi bulamadım” diye yazdı.
Ermenilere yönelik soykırım ARMENOSİD’in asıl hedeflerinden biri Ermenilerin servetini almaktı, çünkü Birinci Dünya Paylaşım Savaşı’ndan önce Ermeniler hem zanaatkâr hem de para sahibi olarak Osmanlı ekonomisi üzerinde etkili bir ağırlığa sahipti. Sanayi ve özellikle ticaret Ermenilerin elindeydi. Jön Türk yetkilileri, Ermenilerin ekonomik olarak güçlenmesinin siyasi zaferlere de yol açacağı konusunda çok endişeliydi. Gizli toplantılarında, Ermenileri yok ederek ve mallarına el koyarak ekonomiyi Türkleştirme planlarını tartışıyorlardı. Ermenilerin Osmanlı ekonomisine katkısı %69-%80’e ulaşmış, hatta yabancı kaynaklar bunu %90 olarak belirtmektedir.
1915’te “Sevk ve İskan Kanunu” yayınlandı ve bu kanun uyarınca bir buçuk milyon Ermeni yerinden edilip, imha edildi. 10 Haziran’da “Ermenilere ait terk edilmiş mallar” ile ilgili 34 maddelik genelge yayınlandı ve ardından aynı yılın 13 Eylül gününde Osmanlı Meclisi’nde “Terkedilmiş Mallar Kanunu” kabul edildi. Böylece Ermenilerin terk edilmiş mallarının gaspı yasallaşmış oldu.
“ARMENOSİD’in Hesabı Türk Faşizminden Sorulacak”