
1926’da Yeni Sabah gazetesinde yayınlanan ve Ermenilere yönelik katliamlardan bahseden yazılar Osmanlı Tarih Kurumu tarafından da tercüme edilmiştir.
Ve Kasım 1949’da “Yeni Sabah” gazetesi bu yazıları yeniden yayınlamaya başladı,
ancak hatıratların Abdülhamid’e ait olduğu sorgulanınca eleştiri ve şikayetler nedeniyle durdurulmak zorunda kaldı. Ancak hatıratların gerçek olup olmadığı şu gerçeğinden anlaşılabilir: Söz konusu hatıratlar 1913’te ayrı bölümler halinde belirtilen Alman gazetesinde yayınladı, padişah ise 1918’de öldü.
Bu durumda Abdülhamid’in sessizliği nasıl açıklanabilir? İkincisi kesinlikle onları okudu ve kendi yazdığını inkar edebilirdi. Türk tarih yazımında İkinci Abdülhamid karakterinin ele alınmasına yönelik farklı yaklaşımlar göze çarpmaktadır. Türk tarihçileri arasında onun anıları hakkında yapılan tartışmalar, Abdülhamid’in faaliyetinin hem halk hem de bilim çevrelerinde net bir şekilde anlaşılmadığını gösteriyor. Her halükarda, padişahla ilgili şüpheler, onlara olan ilginin artmasına katkıda bulundu.
Ele alınan hatırayı inceleyerek, Sultan’ın emriyle “isyanları” bastırmanın yanı sıra özellikle Ermeni sorunu ve katliamları, Ermenilerin Osmanlı İmparatorluğu’ndaki yaşamı ve statüsü, ayrıca baskılarla ilgili tarih yazımsal açıdan önemli ve ilginç olan kısımlarını sunmaya çalıştık.
Abdülhamid’in düşünceleri başlangıçta Ali Muhsin adlı bir saray katibi tarafından kaleme alınmış, ancak çalışma Ramazan ayında durdurulmuş ve eski padişaha göre onlar bir daha görüşmemişler. Ancak bir süre sonra Muhsin Bey’in sarayın bodrum katına hapsedildiğini oğlu Abdurrahim aracılığıyla öğrenmiştir.
Abdülhamid’in kızı Ayşe Osmanoğlu anılarında bu konuya değinerek, Muhsin Bey’in tutuklanma sebebinin babasının anılarını yazmak olduğunu belirtir. Türk yazar Danişmend, Abdülhamid’in kızlarından Ayşe Sultan’ın, el yazmasını babasının basılması için paşalardan birine teslim ettiğini gördüğünü yazıyor. Padişahın anılarını bulma öyküsünü sunan İsmet Bozdağ, 1944’te Sonbaharda Bursa’daki Bozdağ kitabevinden İkinci Abdülhamid’e ait olduğu kalemle neredeyse okunaksız bir şekilde yazılmış hatıra defterini satın aldığını belirtti.

“Şerdoğan’a Topu Verin Sektirsin Gitsin”