Azerbaycan, Artsakh savaşı sırasında bol fosfor bombası kullanarak ormanları acımasızca yaktığı gibi savaştan sonra da çevreyi yok etme ekosid politikasını sürdürüyor. 

Böylece, Artsakh’taki Ermeniler Artsakh’ı terk etmek zorunda kalacak.

Artsakh Dışişleri Bakanlığı henüz savaş sırasında fosforlu silahların kullanılmasının uluslararası insani hukuk, teamül hukuku, Cenevre Sözleşmeleri ve ilgili BM sözleşme ve belgelerinin hükümlerinin ve ilkelerinin ağır bir ihlali olduğunu kaydetti. Hatta çeşitli insan hakları örgütleri, Azerbaycan’ın Artsakh’ta yasak silah kullandığını gerçek belgelere dayanarak vurguladılar. Ancak Azerbaycan’ın bu suçlarına uluslararası alanda uygun bir karşılık verilmedi ve somut önlemler alınmadı. Bugün Artsakh’taki tek büyük baraj, biyolojik çeşitliliği ve çevresi ile ciddi çevre sorunlarıyla karşı karşıya. Bu durum tarımı ve su kaynaklarını da etkiledi. Barajdaki su seviyesi gittikçe daha da düşüyor ve kritik noktaya yaklaşıyor. Azerbaycan’ın bu canice adımlarla ekolojik bir felakete yol açmaya ve ardından bunun için Artsakh’ı suçlamaya çalıştığı açıktır. Ve Azerbaycan’ın Tartar Nehri’nin yönünü değiştirebileceği ve bunun sonucunda Sarsang barajının tamamen susuz kalacağı bilgisinin düzenli olarak yayılması tesadüf değildir.

Batı Ermenistan hükümeti, yasaklanmış kimyasal silahların Bakü makamları tarafından kullanılmasının yaygın bir olgu olduğunu hatırlatıyor. 

2016 yılında dört gün süren savaş sırasında yasaklanmış fosforlu silah kullanıldığı sonucunda Ermeni tarafının yanarak can veren şehitleri oldu. Bu gerçek uluslararası mahkemeler tarafından da kınandı, ancak Bakü yetkilileri, tüm uluslararası normları hiçe sayarak, sadece Artsakh’ın barışçıl halkına değil, aynı zamanda doğaya da yönelik soykırımcı politikalarına devam ediyor.

Batı Ermenistan hükümeti, Bakü makamlarının bu tür bir politikasını şiddetle kınıyor ve uluslararası mahkemelerden yasadışı silah kullanımının yasaklanmasını talep ediyor. Bu, diğer devletlere emsal teşkil edebilir.

“Batı Ermenistan Türk Vandalizmine Karşı Mücadele”