Armenoloji, Ortaçağ Ermeni müziğinin yazı sembolleri olan khaz-çentikler hakkında genel olarak ne biliyor? Bu sadece kelimenin etimolojisi ile ilgili değil. Hraçya Acaryan’a göre “khaz” kelimesi Kafkas dillerinden ödünç alınmıştır ve “çizgi, yazı, kayıt işareti, bir sütunun veya avuç içindeki çizgileri, okun ucundaki çatlak” anlamına gelir. ” Ve belki de Kafkas dilleri bizden ödünç aldılar. Eğer bir hece bir veya iki çentikle ifade ediliyorsa çentikler aynı zamanda satırda bir hecenin çizikleri çoksa satırın üstünde yazıldığı ifade edilmektedir. Ermenicenin şive ve taksim işaretlerinin de khazlarda geniş ölçüde yer aldığı bilinmektedir. Khazlar, içinde 3-4 alt sistem daha bulunan karmaşık bir müzik sembolleri sistemini temsil eder.

Her birinin belirli bir tarihi dönemin müzikal ihtiyaçlarını karşılamak için oluşturulduğuna ve ardından bir sonraki tarihi dönemin temeli haline geldiğine inanılıyor. Sonuçta, hepsi iç içe geçmiş ve karmaşık ve eksiksiz bir sistem oluşturmuştur.

Khazografi, birbiriyle ilişkili üç aksan ve müzik sistemini içeriyordu.  8. yüzyıldan itibaren geliştirilmiştir. Fikrin kökeni ve ilk uygulaması, daha derin kökleri olması mümkün olsa da, Stepanos Syunetsi’nin adıyla ilişkilendirilir. 8. yüzyıl Ermeni bilgini, ruhani müziğin besteci ve şarkıcısı, müzisyen-sanatçı Grigor Grzik Ayrivanetsi, khazografinin daha da geliştirilmesine katkı sağladı. İkinci Stepanos Syunetsi ile çalıştı ve onlar birlikte bilimsel amaçlarla Atina’ya gittiler, İncil’i ve yorumlarını incelediler, eski ve yeni felsefe öğretileriyle tanıştılar. Grigor Grzik Ayrivank yakınlarındaki mağaralardan birinde uzun yıllar münzevi olarak yaşadı ve orada öldü. Ayrivank’ın mucizevi kabul edilen mezarının üzerine bir şapel inşa edildi. Eserleri ve çalışmaları daha sonra “Manrusumn” veya “Khazgirk” adlı koleksiyonlarda özetlendi.

Khazografinin daha da gelişmesine Anania Narekatsi, Khaçatur Daronatsi, Nerses Şnorhali, Tovma Metsopetsi, Grigor Khal, Gevorg Skevratsi, Grigor Khlatetsi ve diğerleri de katkıda bulundu. 19. yüzyılın ilk yarısında hala khazları okuyabilen bazı nadir insanların olduğuna inanılıyor. Bilim insanlarının çoğu, khaz meselesini ruhani, mistik alana taşınmasına karşı çıkıyor ve bu sorunun tamamen bilimsel bir sorun olduğunu ve çözülebileceğini ve en azından teorik olarak bir çözüm beklentisi olduğunu düşünüyorlar. Khazların şimdiye kadar kısmen deşifre edilmiş olmaması ise hem Ermeni hem de yabancı khazologların bu alanda tutarlı bir çalışma yapmamasından kaynaklanmaktadır.

Söz konusu Gomidas gibi tek bir khazologun çalışması değil, Ermenilerin, bir öncekinin bittiği yerden devam etmek ve bir sonraki aşamaya geçmek için kaç nesil khazoloğu yetiştirmesidir.

Birkaç nesil khazolog tarafından inceleme yapılmadı. Bu alanda yetenekli ve kendini işine adamış tüm khazologlarımız, seleflerinden 10-50 yıl sonra ve hatta birbirlerinden bağımsız olarak khazları incelemeye başlamışlardır.

“Batı Ermenistan Sanatın Merkezidir”