Haçkar anıtı, Ermeni kimliğinin en karakteristik sembollerinden biri olan Ermeni kültürünün eşsiz gelişiminin ürünü ve göstergesidir. 

Muhteşem rölyefleri, haçın kutsal anlamı ve taşın sonsuzluk ilham veren kalıcılığı ile Ermeni halkının kutsal değerlerinden biri olmuştur.

Bu bir ibadet nesnesi, dünyevi ve ilahi yaşam arasındaki bağlantıyı simgeleyen bir anıt taşıdır. Haçkar anıtlarının ortasına ortalama 2 metre yüksekliğinde bir haç, en altta da sonsuzluğu simgeleyen bir güneş oyulmuştur.

En büyük Ermeni haçkar anıtları kompleksi Nahiçevan’ın Cuğa şehrinde bulunuyor. Cuğa Haçkarları, Ermeni halkının yarattığı asırlık sanatın derin kökenlerinden gelen, insanlık tarafından yaratılan heykel hazinesinin kalıcı ve eşsiz hazinelerinden ve anıtlarından biridir.

Cuğa haçkar anıtlarının sanatı, onların tam süjesi, Ermeni halkının ortaçağ (özellikle XV.-XVII. yüzyıllar) kültürel yaşamın anlamlı ve canlı belgeleridir. 

Yüksek sanatsal beceriyle yeniden üretilen bu oymalı hazine, geçmişin tarihsel gerçekliğinin doğru bir şekilde yeniden üretilmesi nedeniyle, yalnızca heykel sanatının incelenmesi için değil, aynı zamanda Ortaçağ Ermenistanı’nın kentsel yaşamı ve günlük yaşamının incelenmesi için önemli ve yeri doldurulamaz bir malzeme sağlar.

20. yüzyılın Avrupalı ​​​​bilim insanlarından biri haklı olarak şunu kaydetti: “Burada birkaç bin haçkar var. Her haçkar, en ünlü müzenin nadide bir sergisi olabilir. Avrupa’da her müze sergisini değerlendirmeyi severler. Ama Avrupa’nın bütün milyonerleri, Eski Cuğa’nın haçkar ormanına girip iflas etmiş olarak, neredeyse o ormana zarar vermeden çıkabilir.”

“Batı Ermenistan Değerler Bütünüdür”