Bir grup Artsakh vatandaşı Ermenistan Cumhuriyeti’ndeki ABD Büyükelçiliği önünde eylem düzenledi. 

Eylemciler,  ABD’nin Ermenistan Cumhuriyeti Büyükelçisi Christina Quinn ile son açıklamasıyla ilgili görüşme talep ediyorlar.

Eylemin organizatörü olan “Hadrut İçin” adlı STK’nın yürütme organı başkanı Levon Hayryan “Armenpress” ile yaptığı görüşmede, Artsakh’ın 200 günden fazla bir süredir abluka altında olduğunu ve ablukanın ne zaman kaldırılacağını da bilinmediğini belirtti. 

Hayryan, ABD Büyükelçiliği temsilcisiyle yaptığı görüşmede şunları söyledi: “Hedefimiz ABD büyükelçiliğine bir mektup göndererek büyükelçiyle görüşme talebinde bulunmak, çünkü son röportajı bizim için soru işaretlerine neden oldu. Özellikle Artsakh’ın Bakü’ye bağlı olarak terk edilmesi konusu. 

Artsakh, diktatör Stalin tarafından Azerbaycan’a dahil edildi. Dünya demokrasisinin lideri ve bayraktarı, insan haklarının en büyük savunucusu ve ulusların kendi kaderini tayin hakkının savunucusu olan ABD’nin, ulusların kendi kaderini tayin hakkını bir kenara bırakıp diktatör Stalin’i takip ediyor ve kararını destekliyor? Değil mi?

Bu soruların cevabını ABD büyükelçisi ile yapılacak görüşmede duymak isteriz.” 

Hayryan, Artsakh’ın bazı yerleşim yerlerinin Bakü makamları tarafından işgal edilmeye devam edildiğini ve zorla yerinden edilen Artsakh vatandaşlarının bir belirsizlik içinde olduğunu belirterek, ABD’nin zorla yerinden edilen Artsakh vatandaşlarının geleceğine dair yaklaşımını öğrenmek istiyor.

Batı Ermenistan hükümeti Artsakh sakinlerinin girişimini destekliyor. Doğu Ermenistan’ın eski ve şimdiki bakanlarının konuşmalarına yanıt verdik. Şimdi bir hatırlatma olarak Artsakh’ın Nubar Paşa tarafından yeniden kurulan Ermenistan devletinin bir parçası olmasının yanı sıra tüm uluslararası yasalara göre kendi kaderini tayin ettiğini belirtelim. 

Artsakh, 12.5 bin kilometrekare alana sahip olarak Birinci Artsakh Savaşı’nın Ateşkes Antlaşmasını, Doğu Ermenistan ve Azerbaycan ile birlikte 12 Mayıs 1994’te tam taraf olarak imzaladı. Artsakh halkının, Batı Ermenistan tarafından Şuşi’nin yerinden edilmiş insanların hakları hakkında AİHM’de dava açtığı gibi sorunları mahkemede çözmek yerine apaçık gerçeği kanıtlamak istediği tüm bu şikayetler bizim için anlaşılmaz.  

“Batı Ermenistan Barbar Türk İstilacılara Karşı Mücadelede”