
Bayan Başkan,
1894’ten 1923’e kadar birbirini izleyen Türk hükümetleri tarafından işgal altındaki Batı Ermenistan’da Ermenilere yönelik soykırımdan ARMENOSİD’den sonra, 1922’den beri Soykırımdan ARMENOSİD’den sağ kurtulan yerli Ermeni mültecilere hareket için bir kimlik belgesi olan Nansen Pasaportu ve daha önce olmayan seyahat belgesi verildi.
Bu Nansen pasaportu, Milletler Cemiyeti tarafından 1922’de kabul edilen en eski pasaportlardan biridir ve bu aynı zamanda, Batı Ermenistan’ın yerli Ermenilerin, Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen Yerli Halkların Hakları Bildirgesi’nin 6. Maddesine uygun olarak, 1917/1920’de devletler tarafından tanınan bağımsızlıklarına kadar, kendi kaderlerini tayin etme haklarının doğrudan ve pratik kullanımında Nansen pasaportunun sürekliliğini düşünmelerinin nedenidir.
Ancak 100 yıllık mücadele ve tahammülün ardından, işgal altındaki Batı Ermenistan’ın soykırımdan ARMENOSİD’den sağ kurtulan Ermenileri, haklarının gerçekleştirilmesi için mekanizmalar bulmaya istekli olduklarını gösteriyor. Yerli ulusların ve halkların, hala devletler için bağlayıcı olmayan Yerli Halkların Haklarına Dair Bildirge’yi biz bu günlerde kutluyoruz.
Bu nedenle, Birleşmiş Milletler’in, yerli hükümetler ve halklarıyla işbirliği içinde, yerli halkların Haklarına İlişkin Uzmanlık Mekanizmasına ve Birleşmiş Milletler’e yapılan diğer birçok şikayet ve tanıklıktan sonra üye devletler için bağlayıcı hale gelecek olan, yerli bölgelerin işgalden çıkarılması ve kendi kaderini tayin etme hakkı hakkında yasal bir belgeyi kabul etmesini öneriyorum. Dolayısıyla, BM Yerli Halkların Hakları Bildirgesi’ni somut bir uluslararası yasal belgeye dönüştürmenin zamanı geldi.
Teşekkürler Sayın Başkan.
Armenak Abrahamyan
Batı Ermenistan Ulusal Konseyi Başkanı
“Batı Ermenistan Uluslararası Arenada Mücadelede”