Ermeni geleneğinde nar hayatın, refahın, bereketin ve evliliğin sırrını taşır. Nar rengi çiçeklenmeyle ilişkilidir. Narın çok sayıda taneleri doğurganlığı sembolize eder. Eski Ermeni inanışlarına göre, gelinin kaç çocuğu olacağını öğrenmek için kapıya nar çakması tesadüf değildir. Ne kadar nar tanesi düşerse, o kadar çocuğu olacağına inanılırdı. Nar sembolizmi Ermeni mimarisinde, halı dokumacılığında, uygulamalı sanatlarda ve minyatür resminde de kullanılmıştır. Ulusal bir sembol olarak artık bilgisayar grafiklerinde, reklamlarda ve çeşitli videolarda da kullanılmaktadır. 

Nar sembolü Sergey Parajanov’un “Narın Rengi” filminde ve Atom Egoyan’ın “Ararat” filminde kullanılmıştır. Ararat krallığı döneminde nar, hayat ağacının meyvesi olarak ibadet edildi. Hıristiyanlık döneminde 8. yüzyıla kadar nar ikonografisine sahip değiliz, ancak Zvartnots tapınağı bu konuda bir istisnadır. Korunan tek kanıt, Sardarapat’ta bulunan bir nar resminin bulunduğu taş bir sütundur.

Bu sessizliğin sebebi, Hıristiyanlığın yeni semboller getirmesi, narın yerini üzüme bırakması ve atalarımızın tanrıça Anahit’e nar hediye etme adetinin Kutsal Meryem Ana’nın tapınması ile değiştirmesidir. Narın anlamı özellikle Hıristiyanlıkta çok geniş kapsamlıdır. İsa Mesih’in simgesidir, mucizevi dirilişi, Tanrı’nın lütuflarının çeşitliliğini, Tanrı’nın Annesini, cennetin meyvesini vs. sembolize eder. Bir rivayete göre Nuh gemiyi narla kapatmıştır. Nar Kiliseyi de sembolize eder. Nar taneleri sert bir kabukla kaplıdır. Üyeleri çok sayıda ve çeşitli olan, ancak tek bir Kilisede birleşmiş olan Mesih İsa Kilisesi de öyledir.

Ermeni tefsir literatüründe ise nar, tatlılığı İncillerde ve Kilisede görülen Eski Ahit’in acılığını, peygamberlerin sözlerini ve doğruların kurtuluşunu sembolize eder.

“Batı Ermenistan Geleneklerin Başiğidir”