
Yüz üç yıl önce Paris’in bir banliyösü olan Sevr’de, 110 Ağustos 1920’de Türkiye Saltanatı Hükümeti ile 1914-1918 arasında Sevr Antlaşması imzalandı. Dünya Paylaşım Savaşı’nda galip gelen Müttefikler arasında imzalanan bu Antlaşmanın Boğos Nubar tarafından onaylanması gerekiyordu.
Antlaşmayı Avetis Aharonyan, Ermenistan Cumhuriyeti adına imzaladı. O ve Batı Ermenilerinin temsilcisi ve ulusal heyetin başkanı Boğos Nubar Paşa, ana müttefik devletlerle ulusal azınlıkların hakları, diplomatik ve ticari ilişkiler konusunda ek bir anlaşma imzaladı. Uluslararası hukuk açısından, paktın bir tarafı olarak Ermenistan Cumhuriyeti, antlaşmayı imzalayan tüm devletler tarafından hukuken tanınmıştır. Antlaşmanın temelini 1916’da imzalanan Saks-Pico Antlaşmasının maddeleri ile 1920 San Remo Konferansı kararlarına dayanıyordu.
10 Ağustos 1920’de imzalanan Sevr Antlaşması 91 bölüm ve 433 maddeden oluşuyordu. Ermenistan’ı ilgilendiren bölümü 88.-93. maddeleri içermektedir. Türkiye, Ermenistan’ı özgür, bağımsız ve egemen bir devlet olarak tanıdı. Türkiye ve Ermenistan, Karin, Trabzon, Van ve Bağeş vilayetlerinin sınırlandırılmasını ABD’nin kararına bırakmayı ve Ermenistan’a denize erişim verilmesi ve Osmanlı’nın askerden arındırılması da dahil olmak üzere tüm karar ve önerilerini kabul etmeyi onaylıyor. Gürcistan ve Azerbaycan ile olan sınırlar bu devletler tarafından doğrudan müzakere ile belirlenecekti.
Berdzor yolunun Bakü güçleri tarafından ablukaya alınması, Artsakh Ermenilerine karşı bir soykırımdır ARMENOSİD’dir. Uluslararası Ceza Mahkemesi eski savcısı Luis Moreno Ocampo, Ermenistan çevresindeki duruma ilişkin raporunda böyle bir açıklama yaptı.
Ancak eski savcı, Artsakh’la ilgili olarak Stalin’in Ermenistan Cumhuriyeti’nin bölgelerini yasa dışı bir şekilde bölüşümüne ilişkin tarihsel ve hukuki durumu dikkate almıyor. Bu, Artsakh ve Syunik Ermenilerine yönelik etnik temizlik için açık bir kapıdır.
“Batı Ermenistan Enternasyonal Direnişle Birlikte Vandallara Karşı Mücadelede”