
44 gün savaşı sırasında Shant Navoyan’ın defterindeki notları, o günlerin gerçek bir belgesidir ve onları okuduğunuzda savaşın tüm bölümleri gözlerinizin önünde belirir.
Sayfaların birinde Şant şöyle yazıyor:
“Kask, kurtulmayı hayal ettiğimiz ve yanında kendimizi güvende hissettiğimiz bir vücut parçası olmuştu. Ne zaman sığınaklara girsek sağ çıkalım diye dua ettik, uyurken üzerimize gelen kurşunların yoldan sapması için dua ettik.․․» Ne yazık ki 10 Ekim 2020 tarihinde ateşkesten yarım saat sonra Shant’a doğru gelen mermilerden biri yolunu şaşırmadı.
Shant Navoyan’ın annesi oğlu hakkında konuşurken geçmiş zaman olarak konuşamıyor. Shanti’nin varlığını sürekli hissettiklerini söylüyor. Onun varlığını, ayrıca binalarının çatılarında sürekli özgürlüğünü bulduğu sevgili şehri Yerevan tarafından da hissedildiğinden eminler. Çatıdan çatıya uçar, oturur ve düşünceleriyle baş başa kalırdı.
Kendinden emin olmasına ve yalnız kalmayı sevmesine rağmen çok cana yakındı ve esnekliği ve düşünce özgürlüğüyle çevresindeki herkesi kendine çekiyordu. Daha 19’unu doldurmada aşık bile olmuştu. Birçoğu, o yaşta bu kadar olgun duygulara sahip olmasına şaşırdı ve kendinden emin bir şekilde, sonuna kadar hayatındaki tek kız arkadaşının o olduğuna karar verdi.
Annesi anlatıyor: “Şant 14 yaşından beri sürekli düşüncelerini, hissettiklerini ve gördüklerini yazdı. Ölümünden sonra dolaplarda el yazısıyla yazılmış notlar bulunca hepsini toplayıp bir kitap yayınlamaya karar verdik.”
7 aylık çalışmanın ardından Şant Navoyan’ın düşüncelerini, savaş günlerinden notları ve onunla ilgili hikayeleri içeren “Konuşan bilmez, bilen konuşmaz” adlı kitabı yayınlandı. Annesi kitabın çok kısa bir sürede çok satanlar listesine girdiğini ve özellikle savaş kayıtlarının tüm okuyucuları şaşırttığını söylüyor.
Anne diyor ki: “Shanti’nin varlığını gerçekten hissediyorum, çok acı veren ise onun fiziksel yokluğu.Güç bulmak ve olumsuz olmamak gerekiyor, biraz sakinleşmek yeterli ve bu durum kazanmaya başlar. Shant’ın hizmet etmeye devam ettiği fikrinde kalmaya çalışıyorum. Onu sonsuza kadar bekleyeceğim.”
“Batı Ermenistan şehitleri Ölümsüzdür”