44 gün savaşı kahramanı Areg Aduryan sevdiği kızın askere gitmemesi isteğine şu cevabı verdi. “Sana olan aşk vatan aşkıyla başlar ve bizim olan her milimetreye sahip çıkmazsam o aşk hem senin için hem de vatan için giderek azalır.”

Aydınlatma ve aydınlık için arkadaşlarının sık sık Aregak dediği Areg, Doğu Ermenistan’ın dağlarını çok sevmiş ve onlara ancak uzun süre hizmete gidip vatanı ve dağları korumak için vedalaşabilmişti. Babası, dağların onun hayatı olduğunu söylüyor. İcevan’da görev yaparken, dağcı grubu o bölgede bir dağa tırmanırdı. Areg, özellikle o gün için bir izin kağıdı istedi ve ekibe katıldı. Hadis onun en sevdiği dağdı. Tıptan grafik tasarıma, TUMO ve dağlara Areg heryerdeydi. Yerevan ise, her köşesi ve binasıyla Areg’in ebedi aşkıydı. Kısa bir süreliğine babasını ziyaret etmek için Rusya Federasyonu’na gittiğinde arkadaşlarına sürekli olarak şunları yazıyordu: “Yerevan’ım  onu özlüyorum.” Areg, babasının işine devam ederek tıp mesleğini seçti.  Mkhitar Heratsi kolejinin diş teknik bölümünde okudu ve Haybusak Üniversitesi dişhekimliği fakültesine kabul edildi. Askerlik görevi sırasında da doktorluk yaptı. Babası şöyle anlatıyor:  “Çok arkadaş canlısıydı ve abartmadan, arkadaşları için canını bile verirdi. Ve böylede oldu. 19 Ekim sabah saat 10:15’te müfrezesinin yaralı komutanını arabaya getirdi ve komutanla birlikte mevzii terk edebilirdi ama o bunu yapmadı, savaş alanına geri döndü. 10:45 zaten ölümsüzdü.”

Baba, olay olmadan önce sanki olacakları hissetmiş gibi tüm sevdikleriyle iletişime geçtiğini ve konuştuğunu söylüyor. Areg’in ölümünden sonra 51 gün boyunca onu aradılar, aile onun öldürülüp öldürülmediğini veya tutsak olup olmadığını bile bilmiyordu. Uzun aramalar sonucunda olayın olduğu yeri bilen ve aileye eşlik eden askerlere ulaşmayı başardılar. Areg şimdi daima dağlardadır ve her dağa gittiğinizde onunla karşılaşacaksınız.

“Batı Ermenistan Şehitleri Ölümsüzdür”