
Balkan bloğu ile Türk devleti arasında cereyan eden Balkan Savaşları, Balkanlar’da ve Avrupa çapında uluslararası ilişkilerin kötüleşmesine yol açmış ve Birinci Dünya Paylaşım Savaşı’nın patlak vermesine zemin hazırlamıştır.
Osmanlı Türkiye’sinin Birinci Balkan Paylaşım Savaşı’ndaki yenilgisi, Batı Ermenistan Ermenileri meselesinin yeni bir tartışmasına zemin hazırladı ve bunun sonucunda Batı Ermenistan’daki reformlar konusu Ermeni halk çevrelerinin ve Rus hükümetinin aktif katılımı sayesinde uluslararası diplomasinin konusu haline geldi.
1 Ağustos 1914 ‘te dört yıl sürecek olan Birinci Paylaşım Dünya Savaşı başladı. Savaşın ana aktörleri, 19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında oluşan iki düşman askeri-politik gruptu: Çekirdeği İngiltere, Fransa ve Rusya olan İtilaf Devletleri ve merkezi güçler olan Almanya, Avusturya-Macaristan ve İtalya, daha sonra Türkiye de katıldı. Dünya nüfusunun %75’i, yani 1,5 milyar insan savaşa katıldı, 74 milyon insan askere alındı. Çeşitli askeri operasyonlarda 10 milyon insan öldü, 20 milyon insan yaralandı. 29 Ekim 1914’te İçişleri Bakanı Talat, Harbiye Nazırı Enver ve Bahriye Nazırı Amiral Cemal’den oluşan Jön Türk hükümeti liderliğindeki Osmanlı İmparatorluğu resmen savaşa girdi. Enver Paşa, aylar sonra Amerikan basınına verdiği röportajda Türk devletinin katılma nedenlerini şöyle yorumlayacaktı: “Şüphesiz dünya, Türk devletinin artık eskisi gibi olmadığını anlamakta güçlük çekiyor. Bugün savaşan Türk hükümeti değil, Türk milletidir. Fransa, İngiltere ve Rusya gazeteleri, Türkiye’nin Almanya’ya yardım etmek için savaşa girdiğini sıkça yazıyor. Ancak bu, güçlerimizi toplarken değil, şu an için doğru. Bugün Avusturya-Macaristan ve Almanya bize yardım ediyor, biz de onlara yardım ediyoruz. Başka yol olmadığı için askere gittik. …Topraklarımızı fetheden Rusya, Karadeniz’de ve Kafkasya’da tehdit oluşturuyordu, İngiltere ise, Mezopotamya’ya operasyonlar yürütüyor ve Çanakkale Boğazı önlerinde bir donanma konuşlandırıyordu. Biz bir hafta daha bekledik ve savaş ilan ettik. Türkiye artık 2.000.000 kişilik iyi eğitimli ve silahlı bir orduya sahip. O kadar çok iftiraya uğradık ki artık bazılarının iddia ettiği gibi etnolojik olarak ölü olmadığımıza tüm dünyayı silah aracılığıyla inandırmak istiyoruz.”
(Associated Press ile yapılan bir röportajdan, 20 Nisan 1915).
“Batı Ermenistan Pan-Türkist İdeolojiye Karşı Savaşımda”