Şubat 1915’te Jön Türk liderliği, Ermenilere uygulanan Soykırım ARMENOSİD programını fiilen uygulamaya başladı ve askere alınan Ermeni askerlerine ilk darbeyi indirdi. 

Bu bir tesadüf değildi, Ermenileri askeri potansiyellerinden mahrum etmeye çalıştılar. Türk Harbiye Nazırı Enver’in Şubat 1915’te verdiği emire göre, tüm Ermeni askerleri silahsızlandırıldı ve 50-100 kişilik gruplara bölünerek öldürüldü. Sonuç olarak, Ermenistan baştan beri Ermenileri, evlerini, mallarını ve yerleşim yerlerini koruyabilecek bir askeri güçten yoksun kaldı, çünkü Ermeni yerleşim yerlerinde sadece yaşlılar, hastalar, kadınlar, çocuklar ve gençler kaldmıştı.

Askere alınan Ermeni askerlerinin yok edilmesinden sonra ikinci ağır darbe Ermenilere 24 Nisan 1915 tarihinde indirilmiştir. O gün, Türkiye parlamentosunun Ermeni üyeleri, yazarlar, avukatlar, öğretmenler, gazeteciler, doktorlar, tanınmış kişiler, din adamları, sanatçılar da dahil olmak üzere seçkin Ermeni aydınlar grubu Konstantinopolis’te tutuklandı ve herhangi bir resmi suçlama olmaksızın sürgüne gönderildi: yaklaşık 800 kişi. Hepsi sürgün yolunda ya da hapishanelerde yok edildi. Ermeni parti ve siyasi figürler planlı olarak tutuklandı ve öldürüldü. Zeytun’un ünlü lideri Nasıra Çavuş, Van’ın önde gelen ulusal figürü, İşkhan, Urfa Ermenilerinin tüm liderliği-yaklaşık 100 kişi  bu kaderi paylaştı. 15 Haziran’da siyasetçi Paramaz liderliğindeki Sosyal Demokrat Hınçakyan Partisi’nin 20 üyesi İstanbul’daki Bayazıt Meydanı’nda idam edildi. Osmanlı hükümetinin amacı, Batı Ermenistan Ermenilerini derhal başsız bırakmak, onları askeri güçten, siyasi ve fikri önderlikten yoksun bırakmak, Ermenileri bölmek, demoralize etmek ve böylece Ermenilerin direniş örgütlemelerine imkan vermemekti. 60 bin civarında Ermeni askerinin imha edilmesi ve Ermeni aydınlarının kafalarının kesilmesinin Batı Ermenistan Ermenileri için ölümcül olduğu söylenebilir.

Ermeniler örgütlenme ve direnme gücünü kaybetti, bu da soykırımın ARMENOSİD’in göreceli kolaylığını ve büyük ölçeğini açıklıyor. Bundan sonra caniler, Batı Ermenistan’da, Kilikya’da ve Batı Ermenistan’ın çeşitli bölge ve şehirlerinde Ermeni nüfusunun büyük bir kısmını kendi beşiğinde yok etmeye ve zorla yerinden etmeye başladı. Ermenilere karşı uygulanan katliamlar ve sürgünler Osmanlı İmparatorluğu’nu kapsadı.

“Batı Ermenistan Cahil Türk Şovenistlerine Karşı Mücadelede”