2- Kentte Vahe ve Edgar Arakelyanlar “Hrazdanlı ikiz” dudukçu kardeşler olarak anılıyor. İkisi de müzisyendi ve artık enstrümanları odadaki anıt köşesinde duruyor. Anneleri Armine, büyük oğullarının doğumundan 4 yıl sonra 2000 yılında ikiz kardeşlerinin dünyaya geldiğini anlatıyor. Vahe 5 dakika farkla dünyaya geldi ve Edgar’a her zaman “Ben senin abinim, beni her zaman dinlemelisin” derdi. Çocukluğundan beri gittikleri her yerde birlikteydiler, birbirlerine çok yakındılar. Armine üzgün bir şekilde gülümsüyor ve Edgar’ın yürürken elini daima Vahe’nin omzuna koyduğunu, eve geldikleri zaman bile öyle girdiğini söylüyor. Anneleri, “Eskiden şöyle derdim: Kapıyı bu şekilde geçemezsin, sığmazsın, en azından sırayla gel” diyor.

Armine, çocukluk döneminde ikiz oğulları için aynı kıyafetleri satın alırdı, daha sonra büyüdüklerinde kendileri aynı kıyafetleri farklı renklerde seçiyordu. Okulda ve üniversitede kardeşleri birbiriyle karıştırıyorlardı. Bundan yararlanan Vahe ve Edgar sıraya girdi: derslerini sırayla çalışıyordu. Sık sık kavga ediyordu. Anneleri “Eve gelip kavga etmeye başlıyordu. Birisi “ben senden daha yüksek notlar alıyorum” derdi. Birbirden ayrı bir saat bile geçirmediler. Biri gelmeyince diğeri arayıp nerede olduğunu sorardı.”

Vahe’yi ve Edgar’ı amcaları müzik okuluna götürdü. Vahe klarnet, Edgar ise duduk çalıyordu. Daha sonra pku çalmayı da öğrendi. Daha sonra trompet ve bariton derslerine birlikte gidiyordu. Hrazdan şehrinde düğünlerde ve cenazelerde farklı müzik aletleri çalıyordu. Vahe utangaçtı, bazen gitmeyi reddediyordu. Edgar kazandığı parayı kardeşiyle paylaşıyordu. Armine, oğullarının ceplerinde her zaman para bulunduğunu söylüyor.  Edgar, okuldan mezun olduktan sonra Arno Babacanyan Müzik Okulu’na, Vahe ise Hrazdan Meslek Yüksekokulu’na kabul edildi.  Ancak Vahe bir yıl sonra ayrıldı ve Babacanyan Müzik Okuluna girdi. Giriş sınavına onun yerine Edgar girdi ve kimse bunu fark etmedi.

Armine “Öğretmenlerden biri sınıfa girdi ve  “az önce sizin sınıftaydım, neden tekrar oturuyorsun?” dedi. Birbirlerinin yerine sınıfa gittiler, okulda da böyleydi. Bir kere Vahe kolejde kavga etmişti, sonra Edgar dışarı çıktı, onu dövdüler, Vahe olduğunu sandılar” diyor  ve ardından sessizce gözlerini siliyor. 

10 Ocak 2019’da Vahe ve Edgar askere alındı. Önce Kubatlu’da, ardından Kapan askeri birliğinde görev yaptılar. Hizmetten her zaman memnun kaldılar. Her ikisi de sürücü olarak görev yapmalarına rağmen etkinliklerde çalgı çalıyordu.

4 Eylül 2020’de çocukları askeri tatbikat için Crakan’a götürdüler. 7 Ekim’e kadar orada kalmaları gerekiyordu ama savaş her şeyi değiştirdi. 30 Eylül gününün ikinci yarısında saat 3’te çocuklarla son kez konuştular. Aynı gün gece vakti Vahe ve Edgar şehit düştü. Onlar “Grad” sisteminin sürücüleriydi. Vahe’nin arabasını bombaladılar, ancak o esnada mürettebat içinde değildi, Edgar’a Vahe’nin mürettebatını alması ve böylece yer değiştirmeleri söylendi.

Araçta 9 kişi vardı, Vahe’nin komutanı da yanlarındaydı. Arabaya İHA  çarptı. Artık 1 Ekim’de Hrazdan’da pek çok kişi ikizlerin şehit düştüğünü biliyordu ama aile üyeleri bilmiyordu. O gün birisi Armine’nin kayınbiraderinin arabasını durdurup başsağlığı diledi ama bir şey anlamadılar, şaşırdılar.

Armine, “Biz oturup telefon bekliyorduk” diyor ve oğullarının hâlâ dönmesini beklediğini, hâlâ askerde olduklarını, geri gelmeleri gerektiğini düşündüğünü ekliyor. 

Kardeşlerin şair ninesi şöyle anlatıyor: “Sıcak çatışmalar sırasında kardeşleri kaybetme korkusuyla komutan onları ayırmak istediğini söyledi. Ancak cevabı şuydu: “Oldu mu komutan? Allah bizi ayıramadı, sen bizi nasıl ayıracaksın?” Melekler birlikte doğdu ve yan yana, gülerek birlikte gittiler.” 

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir