
Kürt aşiretlerinin bazı liderlerine yüksek mevkiler verildi. Çifte vergi sistemi Türk liderleri (ağalar) ile Ermeni ve Kürt tarım toplumu arasında yeni bir düşmanlığa neden oldu. Onlar Kürtler tarafından vergi alınması sömürü olarak görüyordu. Ermeni temsilcilerinin Türk Ağa’ya karşı çıkması iki millet arasında düşmanlığa yol açtı ve bunun sonucunda 1894 Sasun ve Muş olayları yaşandı. 20. yüzyılın başında Ermenilerin çoğu, Türk feodal beyleri tarafından sömürülen ve baskı altına alınan köylülerdi. Rus konsolos yardımcısı Tumanski’ye göre Ermeni köylülere, kendilerini bazı Türk liderlerine adamış serfler gibi davranılıyordu. Onları bir köle gibi sattılar. Eğer bir Kürt bir serfi öldürürse, serfin efendisi, katile ait herhangi bir serfi öldürerek intikam alırdı. Ermeni-Kürt işbirliğinden korkan Osmanlı İmparatorluğu, Kürtlere boyun eğmek ve onları, Ermenilerin özyönetim girişimlerini engellemek için bir araç olarak kullanmak zorunda kaldı. Fakat Hamidiye’nin süvarilerinin zorla askere alınması birçok Kürt’ü (özellikle Aratzani Nehri’ndeki Kürtleri) isyana zorluyor. Ancak Mazrik kabilesi de dahil olmak üzere bazı kabileler süvarilere katılmaya karar verdi. Rus konsolosu İvanov, eserlerinde Türklerin, süvari birliğine katılmak istemeyen Kürtlere, kışın dağlardan yaz yaylalarına indiklerinde aşiret misillemelerini kışkırtarak veya saldırarak zulmettiklerini anlattı.
“Batı Ermenistan Cahil Türk İstilacılarına Karşı Mücadelede”