Vahe Mkrtchyan üniversitedeki tartışma grubunun bir üyesiydi. Diğer öğrenciler, derslerden sonra ele alınacak konuları tartışmak ve ödevler vermek için onları sık sık kütüphanede tuttuğunu söyledi. Bir keresinde aç olduklarını ve eve gitmek istediklerini bahane ettiklerinde, ertesi gün bir torba yiyecek getirip masanın üzerine koydu ve ardından “İşte biraz yiyecek, ölmeyin” dedi.
Vahe ayrıca üniversitede Azerice okudu.
Birkaç ay boyunca Dışişleri Bakanlığı’nda gönüllü olarak çalışan Vahe, üniversiteyi bitirdikten sonra eğitimine yurtdışında devam ederek yetenekli bir diplomat olmayı düşündü.
Sınavları geçmeyi başardı ve yüksek puanlar sayesinde öğrenim ücretinde indirim yapıldı. 2019 yılının 24 Temmuz’unda Vahe askere alındı. Askere alınmadan önce sabırsızlıkla sevki bekliyordu, hatta askeri komiserliğe giderek ne zaman askere alınacağını sordu. Arkadaşlarıyla birlikte gidip aynı kursta okuyabilmek için geri dönmesini istiyordu. Vahe, Karvachar’da görev yaptı. Hizmetten memnundu. Ailesi onun Ermenistan haritası ve kitaplar istediğini, hatta orada askerlerden biriyle pratik İngilizce yaptıklarını söylüyordu. Kışın tatile gittiğinde yanında büyük bir çanta dolusu kitap getirdi.
Asker arkadaşları Vahe’ye “Kurmay Başkanı” adını takmışlardı.
Aile üyeleri Vahe ile en son 29 Eylül’de konuştu. Bundan önceki iki gün boyunca ondan haber alamamışlardı. Vahe ile konuştuklarında “ne oldu, bilmiyorsunuz ki biz en yüksek yerdeyiz, orası 3600 metre, bu kadar yüksek bir yere nasıl ulaşacaklar?
Gerçekte ise Vahe ve arkadaşları o sırada savaştaydı ve ev ahalisinin bu konuda hiçbir bilgisi yoktu.
Vahe, 29 Eylül gecesi “Bayraktar”ın saldırısında şehit düştü. O gün bulundukları konumun tek zayiatı oydu. Ölümünden sonra Savaş Hizmet Madalyası ile onurlandırıldı ve savaştan önce kendisine “Cesur Savaşçı” rozeti verildi.
Annesiyle konuşurken, askerden dönmeden önce savaşa katılan dedeleri gibi 5 madalya daha alıp göğsüne takacağını söyleyerek şaka yapmıştı.
“Batı Ermenistan Şehitleri Ölümsüzdür”