
Ermenilerin ve Ermeni dilinin kökeni konusunda bugüne kadar mitolojiden dilbilime kadar çeşitli bilim dallarından alınan gerçeklere dayanarak çok çeşitli görüş ve hipotezler ortaya atılmıştır. Çalışmaların birçoğunun, söz konusu sorunların çeşitli disiplinlerden gelen veriler bir araya getirilerek tartışıldığı için çok yönlü olduğu da düşünülebilir. Ermenicenin doğası gereği Hint-Avrupa dili olduğu ve bu dili konuşanların Hint-Avrupa kabilelerinden olduğu, dil bilimi ve diğer ilgili bilimler tarafından uzun süredir kanıtlanmıştır ve burada herhangi bir anlaşmazlık yoktur. Aynı zamanda Hint-Avrupa dilbiliminin başlangıcından bu yana, Hint-Avrupalıların anavatanı veya Hint-Avrupa ortak başlangıç dili sorunu çeşitli araştırmacılar tarafından Yalnızca Hint-Avrupalıların ve proto-Hint-Avrupa dillerinin değil, aynı zamanda bireysel kabile dillerinin ve bunları konuşanların kökeni ve oluşumu tartışılmaktadır.
Ayrıca, Hint-Avrupalıların Küçük Asya kökenli olduğu hipotezinin bugün daha olası kabul edildiğine ve bunun yeterince kanıtlandığına inandığımıza ve hatta Avrupa kökenini Hint-Avrupalılara atfeden geleneksel bakış açısının destekçilerinin bile bu konuda hiçbir fikrinin bulunmadığına dikkat edilmelidir. Anlaşmazlıklar esas olarak Hint-Avrupa kabilelerinin Küçük Asya’nın hangi bölgesinde ilk kez yaşadığı sorusuyla ilgilidir. Şunu da belirtmek gerekir ki, Batı Anadolu’yu ya da Ermeni Platosu’nu kapsayan toprakları işgal ettikleri görüşünün bugün aramızda daha kabul edilebilir olduğu düşünülürken, bu görüş pek çok yabancı bilim insanı tarafından kesinlikle kabul edilmemektedir.
20. yüzyılın başında, “Nostratik dilbilim” olarak adlandırılan dil biliminin kurulmasından sonra, daha önce Küçük Asya’nın güney bölgelerine yayılmış olan Hint-Avrupalıların, Hint-Avrupa olmayan özellikle Sami, Kafkas ve Ural dilleriyle birlik oluşturmuş daha sonraları ise ayrılarak kuzeye taşınmıştır.
“Batı Ermenistan Barbar Türk İstilacılarına Karşı Mücadelede”