CBC TV Azerbaycan kanalında açıkça Ermeni karşıtı propaganda niteliği taşıyan bir video programı yayınlandı; tezlerden biri, Ermeni tarafının Karvaçar bölgesinde Ermeni haçkarlarının üretimi ve yapay yaşlandırması için bir atölyesi olduğu iddiasıydı. Ermenilerin tarihi çarpıtarak çalıştıkları iddia edilen Artsakh’ı Ermenileştirmek ve yerel tarihi tahrif etmek. Ne yazık ki, kendilerini sanat eleştirmeni ve tarihçi olarak görenler de dahil olmak üzere Bakü’deki bireysel bireylerin 2020’den beri desteklemeye çalıştığı bu saçma tez, son zamanlarda devlet düzeyinde agresif bir şekilde propaganda edilmeye başlandı.

Bu propagandanın asıl asılsız ve anlamsız dayanağı, Kasım 2020’de Karvaçar bölgesinde “haçkar üretimi ve eskitilmesi”ne yönelik bir atölyenin keşfedilmesidir. Azerbaycan tarafına göre, bu atölyenin “izlenmesi”, Ermeni ustaların taşlara Ermenice yazılar, haçlar ve süs eşyaları oyduklarını, daha sonra bu tür yarı mamul taşları, ve heykelleri yaşlandırmak için onlar üzerinde sirke gibi özel solüsyonlara yerleştirdiklerini gösterdi. 

Şaşırtıcı ve ironik olan ise bir atölyenin varlığına dair gerçek bir kanıtın sunulmamış olmasıdır. Bunun aksine, Sevanavank’a çıkan merdivenlerin yanındaki 17. yüzyıldaki haçkarların, Kotavank çevresindeki 16.-17. yüzyıldaki haçkarların fotoğrafları gibi farklı yüzyıllara ait ünlü haçkarların görüntüleri kanıt olarak sunuluyor.

Azerbaycan tarafının seçip “delil” olarak sunduğu haçkarların çoğunluğunun Artsakh’ta değil, Doğu Ermenistan topraklarında bulunması da dikkat çekiyor.

Bu tehlikeli bakış açısı açıktır. İşgal altındaki Artsakh topraklarındaki haçkarları, haçları, kitabe taşlarını Ermeni sahteciliği sonucu ortaya çıkarmak ve anıtları restore etme bahanesiyle ortadan kaldırmak.

Silahlı Çatışma Durumunda Kültür Varlıklarının Korunmasına İlişkin 1954 Sözleşmesi’nin 1999 tarihli İkinci Protokolü’nün 9. maddesinin (c) bendine göre, kültürel varlığın herhangi bir dönüşümü ve kullanım biçimindeki herhangi bir değişiklik; kültürel, tarihi veya bilimsel kanıtları gizlemek veya yok etmek yasaktır. 

UNESCO Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi’ne göre kültürel mirasın korunması, mirasın canlılığının sağlanması anlamına gelmektedir. Mirasın korunması, toplumun da bir parçası olduğu onun bütünlüğünü sağlamak, mirasın özgünlük, önem, bütünlük ve ayrıcalık standartlarını güvence altına almak anlamına gelir. Bu ilkeler UNESCO Dünya Mirası Sözleşmesinden, ICOMOS belgelerinden ve diğer uluslararası kuruluşlardan alınmıştır.

“Batı Ermenistan Barbar Türk İstilacılarına Karşı Mücadelede”