Jora Grigori Andriasyan 11 Haziran 2002’de Erivan’da doğdu, Sarı ilçesinde yaşadı. 2008 yılında Mikael Nalbandyan’ın adını taşıyan 33 numaralı okula girdi. Okulda Jora yeteneği, nezaketi ve sınırsız faaliyetiyle öne çıkıyordu. Jora, 2017 yılında bira ve şarap teknolojisi uzmanı olarak Ermeni-Yunan Koleji’ne girdi. Jora, hem okulda hem de üniversitede büyük bir sevgi ve saygı kazanmayı başardı, her yerde arkadaşları ve tanıdıkları vardı.
Üniversitenin 4. yılını yarım bırakan Jora, memleketine olan borcunu ödemek için ayrılır. Yaşadığı sağlık sorunlarına ve geçmişte geçirdiği ameliyatlara rağmen askere gitme fikrinden vazgeçmeyen Jora, 13 Temmuz 2020’de Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’nin Hadrut bölgesinin havan taburunun eğitim taburuna askere alındı. Sadece 3 ay hizmette olan Jora, savaşa katıldı. 27 Eylül’de çatışmalar sabahın erken saatlerinde başladi. Çatışmalar sırasında Jora 12 gün boyunca kuşatma altında kaldı, ardından komutanın ustalığı sayesinde kuşatmadan çıkmayı başardılar. Kuşatmadan çıktıktan sonra Karabağlı bir dedenin evine sığınmayı başardı. Savaş sırasında yaşanan olaylara rağmen Jora, ailesine kuşatıldığı konusunda hiçbir zaman bilgi vermedi.
5 Kasım’da 250 kişilik bir gruba meşru müdafaa savaşları için kale şehri Şuşi’ye gitme emri verildi. Bunlar arasında bacağından yaralanan Jora da vardı. Arkadaşlarının isteklerini yerine getirmeme şansı yakalayan Jora, bir savaşçının asil tavrıyla tereddüt etmeden savaşa atlar. Grup, Karintak köyünü özgürleştirmeyi başarır. 7 Kasım’da Şuşi’de en sıcak savaşlar başlıyor; burada en sadık dost ve fedakar savaşçı unvanına sahip Jora, yaralı arkadaşlarına yardım ederken ve özverili bir şekilde savaşırken savaşta bir keskin nişancı atışından düşer.
Jora herkes tarafından sevildi. Herkes, sınıf arkadaşları, akrabalar onu hayranlıkla ve gülümsemeyle hatırlıyor. Jora’nın umudunu ve mizahını asla kaybetmediğini hatırlıyorlar. Zafer konusunda iyimserlik. Jora herkesin neşesiydi ve şarkı söylerken her zaman sevinirdi: Herkes bizimdir, onlar bizimdir… Yakında geleceği vaadiyle ayrıldı ama sonsuz ihtişamla geri döndü.
Jora ölümünden sonra “Savaş Hizmeti” ve “Anavatan Savunması İçin” madalyalarıyla ödüllendirildi.
Materyalin kaynağı Lilit Çibukhçyan’ın “Geleceğim” kitabıydı.