BATI ERMENİSTAN’DA YAŞAYAN ERMENİLER VE BATI ERMENİSTAN VATANDAŞLIĞI

Artık bahar yakın. Nasıl ki baharda çiçekler açıp saçılırsa öyle görülüyor ki, Batı Ermenistan’ın hukukuyla ilgili gerçekler de birbiri arkasından çiçekler gibi açılmaya başlıyor. 8 Şubat’ta çok önemli gelişmeler gerçekleşti. Türkiye’de öyle görülüyor ki gelecek aylar içersinde çok şeyler konuşacağız. Sözüm elbette sürgündeki ve Batı Ermenistan’daki tüm Ermenilere yöneliktir. Fakat özellikle de Batı Ermenistan’da yaşayan Ermenilere dikkat çekmek isterim. Şöyle ki 8 Şubat’ta bugünkü Türkiye yöneticileri vatandaşları fişleyen rakamsal kod kullanılmasına yetki verdiler. Burada gizli olarak 1, 2, 3, gibi birtakım vatandaşlık numaraları milletlere göre değerlendirilmektedir. Buna göre, 2 ile başlayan numaralar o kişinin Ermeni olduğunu göstermektedir. Yani Türkiye vatandaşı olan kişinin numarası 2 ile başlıyorsa o kişi ismi değişmiş, dinini değiştirmiş, İslamlaşmış, Kürtleşmiş de  olsa önemli değildir aslen Ermeni’dir. Bu durum başlangıcından itibaren Türkiye’de büyük bir şok yaşattı. Kendisini Türk, milliyetçi Türk, hatta bozkurt sanan pekçok kişinin öyle olmadığı aslında Ermeni, Asuri, Rum oldukları meydana çıktı. Fakat bizi özellikle de Ermeni olduğu meydana çıkan Türkiye vatandaşları ilgilendirmektedir. Vatandaşların ilgisi nedeniyle internetteki o sayfa daha ilk günden çökme yaşadı. Öyle ki insanlar kendi kökenlerini öğrenebilmek için devletin o internet sayfasına adeta hücum etmişti. Ve kısa bir süre içersinde de çöktü. Şubat’ın 14’ünde yani altı gün sonra internet sayfası tekrardan açıldı. Bu sefer tanınmış pekçok Türklerin, olsun başkan, bakan, parti başkanları, politikacı, muhalif vesaire soyağacına istismar edilmemesi gerekçesiyle ulaşılamıyordu. Bizi bu tür ayrıntılar ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren bugün bizim akrabamız olan ulusumuzun evlatları, bizim vatandaşlarımız ki bu zamana kadar Batı Ermenistan bölgesinde yaşamaktadırlar, bugün artık açık bir şekilde kendilerinin Ermeni olduğunu ifade edebilirler. Bu bilginin artık gizliliği kalmadı. Dolayısıyla sözümü bizim dostlarımıza yöneltiyorum; Dostlar, alınlarınız yukarı güneşe yönelmiş bir şekilde, bugün hangi dini inanca sahip olduğunuza bakmadan  kendi özünüzün Ermeni olduğunu ilan edebilirsiniz. Batı Ermenistan devletinin resmi duruşu şudur: Bizim için Ermeni, dini inancının ne olup olmadığına bakılmaksızın Ermeni olandır. Öyle ki İslamlaşmış Ermeni, bizim için Ermenidir. Bütünüyle Ermenidir. Ne ikinci ne üçüncü, bizde böylesi bir düşünce mevcut değil bizim için, sadece ya Ermenisin ya da değil. Eğer Ermeni isen alnın açık bir şekilde Ermenisindir. Din herkesin kendi tercihidir. Kişi kendisini evrensel güçlerle, tanrıyla, ve başka dinsel inançlarla ifade edebilir. Herkes kendi dini inancını çeşitli biçimlerde ifadelendirebilir bu onun kişisel tercihidir. Dinsel inancın Ermeni olup olmamakla bir bağı yoktur. Başpiskopos Birinci Vazgen’in ifadesinden alıntı yapacağım, bugün o böyle bir açıklama yaptı ve videoda yer aldı, yani ulaşılamayacak bir belge değil, youtube’da mevcut. Burada Başpiskopos Birinci Vazgen Ermeni halkı hakkında hatta Ermeni halkının sadece iki bin yıllık tarihi değil, binlerce yıllık geçmişi olan tarihi ve kültürü hakkında konuştu. Öyle ki, Batı Ermenistan’da yaşayan bizim soydaşlarımız kendisinin Ermeni olmalsından gurur duymalıdırlar ve başkaca hiçbir şey. Ermeniliği herhangi bir dine bağlayan o sorumsuz açıklamalara kulak asmasınlar, kulak vermesinler. Örneğin kim ki Hıristiyan değil Ermeni değil gibi. Böyle bir şey yok. Ermeni onbinlerce yılların  insandır ve kendi kimliğini kendi yerli otokton olmasından, kendi toprağında binlerce, onbinlerce yıllar içersinde yaşamasından almaktadır. Kendisi ne göçmendir ne de başka bir halktan olmadır. Kendisinin var olduğu o zamanlardan bu yana kendi toprağında yaşamaktadır. Ve tam tersi bizim Batı Ermenistanı’mızdaki soydaşlarımız ki bugün değişik dinlerin takipçileri de olsalar kendi topraklarında kalmaları, kendi yerli, otokton olmalarını korumaları, tüm tehlikeler ve çekilmesi zor koşullara direnerek o topraklarda yaşamaları kutlanmalıdır. Bugünkü Türkiye’de Ermeninin kim olduğu sır değil. Ve ben burada resmi bir açıklamada bulunmak istiyorum. Şimdiki Türkiye vatandaşı olan ve ulusal köken numarasındaki ilk rakamı iki olan yani köken itibariyle Ermeni olan kişilerin Batı Ermenistan’ın 19 Ocak 1920 tarihinde gerçekleşen Versay Asamblesi sürecinde uluslararasınca tanınan Ermeni devletinin tam anlamıyla vatandaşları olmaya hakları vardır. Ermeni kökeni bulunan tüm Türkiye vatandaşlarının ki bugün bu açığa çıkmış ve internet üzerinden herkesçe ulaşılabilmekte ve artık gizli değildir, onların hepsinin Batı Ermenistan’ın tam anlamıyla ve herhangi bir ayrımcılığa uğramadan vatandaşı olmaya ve bunun için başvuruda bulunmaya hakları vardır. Dolayısıyla, şu resmi duruşu da açıklamalıyım. Vatandaş olmak ve Ermeni olmak gibi iki ayrı kavram var. Batı Ermenistan’da Ermeni olmayanlar da vatandaş olabilir, örneğin Rumlar var. Bunlar zaten bugün başvurmuş ve Batı Ermenistan vatandaşlığını belgeleyen kimliklerini almışlardır. Asuriler ve diğerleri var. Öyle ki bizde var olanla, bugün Türkiye’nin anayasasında vurgulanan aynısı değil. Bugün Türkiye’de, kim Türkiye vatandaşı ise Türk sayılmaktadır. Halbuki bugün artık Türk olmadıkları açığa çıktı. Zorla değil. Bu nedenle vatandaş bir şeydir Ermeni olmak başka bir şeydir. Bugün biz Ermeniler hakkında konuşuyoruz.  Bugün kim ki Ermenidir, dini inancına bakılmaksızın o Ermenidir. Bu kadar, nokta. Dolayısıyla bizim tüm dostlarımızı Batı Ermenistanı vatandaşlığı için başvuruda bulunmaya teşvik etmekteyiz. Eğer Batı Ermenistan dahilinde halen dikkatli davranılmayla ilgili sorun varsa; toplu başvurularda bulunmalarını önermekteyiz. Eğer bir köyün tümü köken olarak Ermeni ise bir temsilci bulundurun ve bu temsilci aracılığıyla ister şahsen, ister benimle görüşüp vatandaşlık dilekçelerini verebilirsiniz. Siz endişelenmeyin biz bir yolunu buluruz. Fakat karar verin ve Batı Ermenistanı vatandaşlığını elde edin. Bu durumun size ve bize çok yararı dokunacak. Biz bugün artık sesimizi yükseltelim hatta Batı Ermenistan’da bile kim Ermeniyse Ermenidir. Sonuçta o Ermeni bugün işgal altındaki Ermenidir. Kendi toprağı ve kendisi, işgal altındadır. Kendisi bugün kendi milletinden yabancılaşmış, kendi ata topraklarında yabancı bir gücün esareti altında yaşamaktadır. Bu durum Ermeninin yasasında sabittir. İşgal altındaki toprak ne demektir? O toprağın üzerinde yaşayan yerli halkın yabancı bir gücün genel olarak silah zoruyla bugün esaret altında yaşaması demektir. Bugün Türkiye diye anılan Batı Ermenistan topraklarında yaşayan Ermeni kendi kimliğini açığa çıkarıyorsa bu otomatikman işgal altındaki vatandaşa dönüşür. Oranın sakinidir. Orada zaten kendi hakları uluslararası yasayla çok nettir. Durum tamamiyle değişiktir. Yalanın ipi uzun olmaz derler. Yalan üzerine kurulmuş devlet sonsuza dek yaşayamaz. İmkansızdır. Bugün artık herşey açığa çıkmaktadır ve şimdiye kadar sadece Türkler hakkında konuşuyorduk, kendilerinin Türk olduklarını zannediyorlardı. Bir anda, Türk değil Ermeni oldukları meydana çıktı. Orada bugün ayrıca kendisini Kürt zanneden milyonlarca Ermeni kökenli insanlar mevcut. Yarın bir gün biz, bugün Türkiye diye anılan devletin idaresi altında yaşayan o milyonlar hakkında bilgi sahibi olacağız. Onların kendi ulusal devletini kurma hakları  vardır. Çok gariptir 60’lı yıllarda Türkiye’nin Diyanet İşleri Başkanı ki bakan düzeyinde yetkisi vardı; adı Lütfi Doğan’dı. Lütfi Doğan bir Ermeni annenin evladıydı. O annenin ikinci bir çocuğu daha vardı. Ermenilere uygulanan soykırım sırasında Türkiye’den uzaklaştırıp Beyrut’a ulaştırmıştı. Lütfi Doğan’ın kardeşi olan bu kişi 60’lı yıllarda Ermeni Apostolik Kilisesinin Başpatriği olmuştu. 1961 yılında annelerinin ölmesiyle Başpatrik Kalustyan Beyrut’tan annesinin cenazesine katılmaya gitti. Cenaze evinde kendi dinsel elbisesiyle bir Hıristiyan Patrik olarak bulundu. Ki kardeşi Lütfi Doğan tüm Türkiye’nin Diyanet İşleri Başkanı’ydı. İşte böyledir Ermenilik. Bir kardeşin Hıristiyan, diğer bir kardeşin İslam olmasının ne anlamı vardır. Bu bir zenginliktir. Başka da bir şey değil. Önemli olan ikisi de Ermeniydi. Ermeni anadan doğma. Saygıdeğer dostlar. Bugün uzun konuşmayacağım. Tekrardan vurgulayacağım. Bugün Ermeni kökenli olan Türkiye vatandaşı herkesin tam anlamıyla Batı Ermenistan vatandaşı olmaya hakları vardır. Biz, dilekçeler doldurmanız için sizi davet ediyoruz. Ve sizi kalplerimiz açık kabul ederiz. Bu size sunduğumuz bir lütuf değildir. Bu kesinlikle sizin hakkınızdır. Bunu unutmayın. Sizler tam anlamıyla Ermenisiniz ve bu sizin hakkınızdır. Eğer bir kısım daha tam bilince erişmemiş olanlar varsa açıklayalım; islam Ermeni de var, Hıristiyan olmayan Ermeni de var. pagan Ermeni de var, dinsiz Ermeni de var, değişik çeşitlerde Ermeniler var. Bizim temelimiz bizim yerli otokton olmamız ve genlerimizdir. Bugün Ermeniler sadece Batı Ermenistan ve genel olarak Ermeni devletinin bölgesinde yaşamıyor, aynı zamanda dünyanın dört bir yanında kendileriyle birlikte kendi genlerini de götürüyorlar. Ermeni milleti artık yok olamaz. İnsanların hangi kökenden geldiklerini öğrenmek için kendi genlerini test ettirmesi bugün artık sıradan gelenek haline gelmiştir. Herşey meydana çıkıyor. Firavunların da Ermeni oldukları meydana çıkıyor. Mısır’daki sfenks’i Büyük Mher inşa ettirmiştir. Piramitleri ise Büyük Mher’in çocukları ve torunlarının girişimi ve yönlendirmesiyle  inşa edilmiştir. Aynı şekilde Fenikeliler ve diğerleri. Avrupa’da, bugünkü Batı Avrupa’da Ermeni genlerinin yüzdesi çoktur. Bizi biz yapan ve bize kimliğimizi kazandıran bizim genlerimizdir. Yerlilik otonktonluluk ise temeldir. Öyle ki saygıdeğer dostlar sevgili soydaşlarımız Batı Ermenistan’da yaşayan bizim kardeşlerimiz ve kızkardeşlerimiz bugün sizler kendi köken kimliklerinizi açığa çıkarttınız, sizler Ermeni kökenlisiniz. Açık alnınızı güneşe yöneltmiş bir şekilde Ermeni olduğunuzu açıklayın. Bugün siz Türk ya da Kürt olarak tanınmış olabilirsiniz, islam, Alevi, Zaza olarak anılabilirsiniz, ne olursanız olun gelin Ermeniliğe dönün. Sizler Ermenisiniz. Biz sizi dostlarımız olarak kabul etmekteyiz. Ve sizleri güçlerimizi birleştirmeye ve birlikte çalışarak Batı Ermenistan’ımızı, birlikteliğimizin simgesi Ermeni devletimizi kurtarmaya davet ediyoruz. Gelin ve Ermeni dünyasındaki geleceğimizi birlikte inşaa edelim. Bu davet bizden. Hoşçakalın.