Ne kadar inanılmaz da olsa soykırıma uğramış insanların da bir geleceği var. Değil mi ki onlar sadece soykırım kurbanı değil, aynı zamanda kurtulanlardır.

Bu insanlar sistematik yok olmaya mahkum edilmiş olsalar dahi onlar ölmediler.

Bu, onların ölümü yakından gördükleri, ancak zamanlarının gelmediği anlamına gelir. Lemkin sayesinde, soykırıma uğramış halklar için öncelikle soykırımların yargılanması kabul edildi. Ancak soykırım sonuçlarının düzeltilmesi için bir prosedür var. Bu sadece tanıma aşamasıyla  sınırlı değildir. Dahası inkarın reddedilmesinin kriminalizasyonuyla, mülkün iadesiyle ve hatta toprağın iadesi ile devam eder.

Mücadelesi verilen hiçbir şey kaybolamaz. Onlar insanlığın masum kısmının bir parçası oldukları içindir ki soykırıma uğrayan halkların kendi yanlışları için intihar etmelerine izin verilmez.

Onlar için en iyi yol adil olmaktır, böylece diğer milletler barbarlıktan korunabilir.։

2019 tarihi Pontuslu Helen-Rumlara karşı gerçekleştirilen soykırımın yüzüncü yılı dolacak. Hatta bu durum soykırımcıların, kimsenin bu halkın mücadelesine devam edemeyeceğine ikna olmuş olsalar bile onların Zaman Çizelgesi Stratejisinin ilk birimine ulaşabildiği anlamına gelir.

Ve bu şekilde, yüzyıllık soykırım, masumların ve halkın haklarının kendi aydınlıklarıyla barbaros karanlığı yenebileceğini ispat etmektedir.